Cesaretim korkularıma yenilmeseydi
eğer gözlerini çalabilseydim üşümüş kelimelerden
solumun yalnızlıktan zehir akıtan yaşlarını silebilseydim
sürebilseydim seni yaralarıma
gülümsemek isterdim gözlerin de yeniden
Merhemim demedim sana diye
gidişine sustum, ağlamadım diye, yaralarım yok sanma
matem yıllarını senden çok sevmedim bana inan
kıvılcım telaşları değildi sessizliğim
üç günlük ömrümü bir gün de yaktın
Hangi sefil gülücüğün gölgesine sevdalandın
aklı karışmış acılarımla gülümsersem
benim dudaklarımın gölgesine de saklanırmıydın
yokluğuna satılırmıydım mutlu konaklardaki beslemeler gibi
sevginin öksüzü yetimi olurmuydum
ateş böcekleri misali dolaşsaydım kara gözlerinde
çokmuydun baharıma
canımın hevesi, nefesimin neşesi,
bendeki seni anlayabilseydin
inan t/adını unuturdun hercai aşkların
ıssız bir göz kırpışı mesafesinde senelere ayırdık aşkı
seninde hayallerinle paylaşacağın bir yalnızlığın olsaydı
başını kaldırıp geçmişten, bakabilseydin yüzüme
umutlarımın sancılı düğümlerini çözebilseydin
gözlerin ayıbını saklayamazdı ağladıkca utanırdın
Acılar göç mevsiminde, ne bahara ne kışa döndü yüzünü
sensizliği yüklenip , hiçlik saatine düşürdüler
içime kederi, dışıma ölüm renklerini ,
solumun lal hevesine biçareliği iliştirdiler
kapıları kapatamadım
izinsiz g/özümü kanattılar
matem yıllarıma küsüp yokluğuna alışamadım
mevsimsizim ben,
senin ikliminden anlamadım
yinede her şeye herkese rağmen
sığınmak istedim kollarına
zemheri yüreğimin cemre’si ol istedim
Yüreğinin kör kurşunu bana dokunduğundan beri
ölmeden gömüldüğüm yalnızlar şehrinin
sevda sokağı kaldırımlarına
hayallerim yığıldı yıkıldı bedensiz kimsesizliğim..
12 Aralık 2013
Aksu Dila