Rüzgar baþladý, düþündüðümüz gibi
martýlar kaçtý denizlerden avuçlarýmýzdaki yuvaya
aynanýn önünde kol düðmelerin
asma yapraklarýnda misket kokusu
þarabý dokumuþ üzüm...
gidiyorsun..
gürültülü hüznü fýrtýnanýn, alnýmda býraktýðýn ter
ve solosu gitarýn: "sesinde þarkýsý aþkýn!"
ikimizin, hani o kardan kalan
ekose eteðimdeki
kýzýl yüreðimde... hani o ezgili çiçek..
git!
bakmýyorsun bile ardýna gözlerimde yaþlar
sokak lambasýnýn ýþýðýnda yaðmur
yýkýyor anýlarýmýzý, rüzgarla ürpererek
aþýðýndým hani her iklimde
hasrete keder gidiyorsun öylece..
koþuyorum ardýndan
ayakkabýlarýmýn baðcýklarý çözülüyor
dolanýyor ayaklarým
düþüyorum sevdana
gitme!
aramýzda bir karanfillik mesafe
bu sokak ikimize de çýkmaz diyorsun
kanýyor düþlerim
ben þimdi uzaklara itilmiþ bir kadýn
sen elleri çiçeksiz sevgili
hani aþk ikizleriydik yorgun sularda
þarkýlara yaslanýrdýk karanlýk geceler, þiirlere
bardaktan boþanýrdý öpüþmelerimiz
gittin!
saçlarýmýn buklesi omuzlarýnda
kanýyor dudaklarým veda sözleriyle
elveda diyor talihim
elveda hayaller, anýlara kalacaðýz artýk
bu yaz akþamýnda.
bize deðil ama
yorgun ve aldatýlmýþ yazgýya, hep kýrýlgan
kal!
henüz lanetlenmeden koruganlarý kalplerimizin
kazalým son kez AÞK siperini
terkedilmenin savaþýnda
muzaffer bir çift kartal gibi yýrtarak gökleri!
uyandýðýmda o þafak vakti yoktun yanýmda
alnýmda masmavi bir yara...
sana saklamýþtým oysa beni...
Melike MELÝS/ Ýstanbul