Kıymık
Öte semtteki inþaata gitmek için
Geldim duraða
Durakta bir ceylan, durakta ay parçasý
Güneþ bölünmüþ düþmüþ yere
Bir yaný nur, bir yaný zindan karasý
Çekildim kenara sessiz, utangaç
Gözlerim karþýya kalbim ona yamaç
Derken, birden düþmesin mi çantasý yere
Elini uzattý; sonra bir çýðlýk
Kaldýrdý, baþparmaðýnda kýymýk
Bana baktý, gülümsedi
Çýkarabilir misin dedi
Saçlarýmý yoldu birden heyecan
Elini elime uzattýðý an
Kýymýðý parmaðýndan çekerken
Saplandý gönlüme bir diken
Anlatsam bir þehir kýzýnýn ellerini
Hangi tuðla, hangi harç inanýr bana
Düþünürken tramvay geldi duraða
O gün inþaatta bir þehir kýzý;
Usta o, çýrak o, tuðla o, çivi o…
Akþam bekâr odamýn sahibi o
Ýsli çaydanlýkta onu demledim
O piþti kulpsuz tencerede
Ertesi gün ovdum bir kalýp sabunla
Nasýra tutsak ellerimi
Týraþ oldum, boyadým iskarpinlerimi
Bir yaným hülyada vardým duraða
Yine gösterecekmiþ gibi bir kýymýk bana
Lakin yoktu durakta ceylan
Güzel bir düþten nasýl uyanýrsa insan
Ýçimde savaþ meydaný, uyanýverdim
Bilsem geleceðini yýllarca beklerdim
Gün geçti, hafta geçti, ay geçti
Ýçimden binlerce tramvay geçti
Aradým her sabah sahipsiz bir çýðlýk
Bir yüz, bir parmak, bir kýymýk
Bekledim, usanmadan bekledim
Gelecek elbet dedim
Soracaksýnýz þimdi: geldi mi?
Ben beklerken acýsýyla
O geldi kocasýyla
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.