Bir eski aþk ölüsü ellerimde
Öylesine mahzun bakar ki gözlerime
Kurumuþ çiçeklerin,
Sularla tutuþmasý düþer sözlerime…
Baygýnlýklar veren sancýlar içinde
Akar zaman,
Kum saati ömrümden...
Merdivenler iner
Yerin yedi kat dibine
Zebaniler refakat eder,
Acýlarýn katmerlenmiþ cehennemine...
Kývranýþlar… Sancýlar…
Týrmanýlmaz yokuþlarýn baþýnda,
Týrlatmalar,
Yok oluþlar dokusu…
Bulutlarýn üstünden kanayan bir gül düþer,
Ayaklarýmýn dibine...
Ve… ölüm kokusu...
Acýrým...
Ýlkin gözlerin gelir aklýma!
Sonra saçlarýn...
Saçlarýný okþar, acýma sürerim...
Ya tenin?
Ya kokun?
Rüzgarlarý kucaklayýp
Denizin kokusunu çekerim ciðerlerime…
Martý çýðlýklarý, sesi olur suskunluðumun
Bulutlanýr gözlerim...
Yaðmurlar, yüzümde yýkanýr...
Ve...
Bir eski aþk ölüsü,
Gelip geçer,
Kum saati ömrümden...
***
Antakya,
10 Aðustos 2010
Ali ASAFOÐULLARI