Ölüm dediðin bir ân! Vermeden son nefesi Deðil mi ki yaþadýn, elbette öleceksin! Korkma! Bastýðýn toprak, öðütecek herkesi Dünyada gömüldüðün uykunu böleceksin
Sesler uzaklaþacak, donacak bütün resim Gözlerine inecek dünyanýn son perdesi Bedenin soðumadan yapýlacak merâsim Kýlýnacak namazýn olmayacak secdesi
Ölüm dediðin bir gün! Þüphesiz var ötesi Kabir meleklerine “hoþ geldin” diyeceksin Zaman duracak birden, sonsuz ölüm ertesi Gerçeðin mânâsýný üstüne giyeceksin
Dehlizler kapkaranlýk, dönmez kabirde mevsim Âhireti beklerken tez verilsin müjdesi O gün, ebedî nûrla dirilecek her cisim Nasýl geçilir Sýrat? Ardý huzur beldesi
Ölüm dediðin bir son! Baþlangýcýn kendisi “Dipsiz bir kuyudayým” diye üzüleceksin Seni de paklayacak Yusuf’un Efendisi Hakîkat aynasýnda ansýz çözüleceksin
Ölüm dediðin bugün! Üstünde beyaz giysi Hiç durmadan bayramýn keyfini süreceksin Bahar yüzlü hûriler elinde altýn tepsi Azrail’e bakarken kendini göreceksin
Yaradan rahmetini lütfeder taksim taksim Cenneti kuþatmýþken ýþýðýn son raddesi Bir parça bezden kefen; döþeðinde nevresim Müminin son, kafirin ilk ve son seccadesi Sosyal Medyada Paylaşın:
BüyükDoğu Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.