MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

BİR BEYAZ GÜLÜN HİKAYESİ
FARUK ANBARCIOĞLU

BİR BEYAZ GÜLÜN HİKAYESİ




BÝR BEYAZ GÜLÜN HÝKAYESÝ


Sen gülleri akýttýn uðrunda yanan
Beþ milyonun gönlüne Ya Resul
Ben kalbimi yardým
Damarlarýmdan ruhumu akýttým Ey Nebi
Güllerin solmasýn tertemiz goncalarýn kana bulanmasýn
Avuçlarýnda insanlýða adanmýþ taptaze bir bahar saklý
Selamla dönmekte yine yeryüzünde en yüce sevdalar
Nefesini duyacaktým sanki Ya Resul, bir soluk alsan
Ellerini tutacaktým sanki Ey Nebi, ellerini bir uzatsan
Selamlarýný getirmiþtim mazlum ve masum kardeþlerimin
Önünden geçerken üç saniye üç asýr gibi geldi
Duydum aldýðýný getirdiðim selamlarý, söz yerine geldi

Nasýl dünya huþu ve edeple geçmekte önünden Ya Resul
Sen her zamanki gibi yine mütevazi, yine þefkatlisin Ey Nebi
Bir yanýna almýþsýn dünyanýn en cömert kalplisini
Maðara arkadaþýn olmuþtu hicret ederken
Þehirlerin en Medenisine
Bir damla yaþ süzülmüþtü yüzünden
Ayak parmaðýný ýsýran yýlanýn sancýsýnda

Maðara arkadaþýnla dünyada el eleydin
Kabirde de ayný Ya Resul
Hemen yanýnda yürürken yeri titreten biri vardý Ey Nebi
Önce Ömer idi adý, Seni tanýmadan evvel Sana cephe almýþtý
Ve bir gün Ömer müslüman oldu
Her þey meydanlarda açýkça söylendi
Artýk Ömer, Faruk olmuþtu hicrette kýlýcýna sarýlmýþtý

Varsa karýsýný dul, çocuklarýný yetim býrakmayan isteyen
Ýþte gidiyorum, tek baþýma hicret ediyorum ben
Bir gün elbet döneceðiz doðup yaþadýðýmýz bu topraklara
Medine de olgunlaþacak yücelecek bu sevda diyordu


Giderken Ali’yi çaðýrmýþtýn
Bu akþam sen kalacaksýn
Benim yataðýmda sen yatacaksýn demiþtin
O çocuklarýn ilkiydi, yüreði tertemizdi
Þimdi o peygamberler peygamberinin vekiliydi
Güzelliklerden ruhlarý uzak kalanlar aldanacaktý
Peygamber evine zorla girdiklerinde
Senin yerinde Ali’yi bulacaklardý
Ne büyük bir devletti Ali için
Peygamber yataðýnda yatmak
Ne bulunmaz bir servetti
Seni örten yorganda sabahlamak
Ne paha biçilmez hazineydi
Baþýný koyduðun yastýða baþ koymak
Yerden bir avuç toprak alýp
Savurmuþtun kapýdan çýkarken yeryüzüne
Dönüp de arkana bile bakmadan
Doðduðun topraklara veda ettin.
Gidiþin güzelliklerle geri dönmenin
Çaðlar ötesi muþtusu muydu
Hüzünler bile giderken hüzünlendi kahrýndan
Aðladý günlerce Ya Resul ardýndan
Kederler yasa boðuldu gözyaþlarýný döktü
Bulutlar unuttular kahrýndan
Rahmet yüklü yaðmurlara gebe olduðunu

Ölüm bile kendi cenazesine aðlamamýþtý
Bugüne kadar
Görmemiþti yeryüzü böyle bir acýmasýzlýðý
Bugüne dek
Dayanabilir miydi buna insanlardaki bu yürek
Elbette dayanacaklardý çünkü sen farklýydýn
Alemlere rahmettin dostlarýna sabretmeyi öðrettin
Zulümleri güllerle yok ettin
Çileleri sabýrla tükettin
Ve dönmüþtün bir gün dostlarýnla hep beraber
Büyük bir zaferle kan dökmeden
Þehirlerin anasý olan caným Mekke’ye

Bir beyaz gülle gelmiþtim huzuruna
Çok uzaklardan Ya Resul
Buram buram kokun geldi kabrinin önünden geçerken
Gülün gül kokan gül kokularýnýn üstüne Ey Nebi
Tertemiz yüreðinden güller yürüdü üzerime
Gül yaðdý vadilere, gül yaðdý ormanlara
Gül yaðdý Mekke’ye, gül yaðdý Medine’ye
Gül yaðdý Þam’a, gül yaðdý Vatanýma
Gül yaðdý Ýstanbul’a, gül yaðdý Bursa’ma
Ve güller yaðdý ömrümüzün baharýna ve yazýna Ya Resul
Gül koktu tomurcuk tomurcuk her kelime ve her hece
Ve bundan böyle hep gül kokacak Ya Resul
Her doðan gündüz ve her gelen gece



Faruk ANBARCIOÐLU

















Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.