Bu sýcak, bu sýcak terletir adamý þehrim Ve... Közünde kavuruyorum sana olan sevdamý. Eritir yüreðimde toplanmýþ buzullarý, Dar geçitlerin, küçelerin ömrüme yol olur ancak.
Bir kaç arsýz kirletir belki gecenin karanlýðýnda, Bakýþýmý dikmiþim pencereden dýþarý, sabahlýyorum. Nöbetime yeni doðmuþ çocuklarýn, Birde baþýboþ kedilerin sesi bulaþýyor, Gülümseyerek duvarlara iþlenmiþ bazalt taþlarýný ara sýra sayýyorum. Bir felek, bir de devran, koltuðun arkasýna saklanmýþ zaman, Ýpimiz elimizden düþmüþ, üzerimizde hükmü-Bedbaht Hükmü-Zalim...
Belki bir kurþun, belki bir avuç ateþ belkide kôr bir ayrýlýk düþer payýmýza bilinmez. Arda kalan vaktin inadýdýr sevdam, vazgeçiþi olmayan bir ülkenin baþkentidir yüreðim. Taþýna, topraðýna, her cadde ve sokaðýna sürmeye hazýrdýr yüzüm, Olmasa da çarem, imkansýzdýr kapýndan çýkýþým ve seninleyim, Sende kalacak, sende yaþlanacaðým koca kent, Þehri-Sevdam ey Amed.