Kaygýmýn savaklarýnda anlarýn tortusu, karýncalar yol açýyor gönlümün ülkesine Gönlümün derinliklerinde aþkýn dokusu, bir kadýn yol gösteriyor ölümsüzlüðe Puslu denizlerden boþ aðlar çekiyorum yýllardýr, ruhumun musallasýnda replikler Seni yazýyorum þu kocaman coðrafyaya, yüreðimde gözlerin, gönlümde þenlikler
Tasayla kavrulan yüreðimin uzak yörüngesinde bir dað rüzgârý yamacýmda parçalanmýþ ruhlarýn sýnýrý. Koyu gölgesi düþüyor þehirlere aykýrý bir günün, perdede ne gülücük, ne aþk var Matý seçiyor inadýna insanlar, ruhlarý iþgalde, gönüllerinde kaybedenlerin hüzzam edasý Belirsiz yolculuklarýn boþ peronlarýnda ben aþka gidiyorum, usumun devrilmiþ notlarýndan savrulurken sevdaya dair son satýrlar.
Aðlarla çevrili yaþam denizlerinde rotasýný þaþýrmýþ bir balýk gibiyim, yüreðimde eskimiþ sevda pullarý. Hangi kanca çýkarýr beni aþkýn sularýndan ve hangi að sarar hazin öykümü!. Umutlarla savaþýný çoktan yitirmiþ ruhumun sancaðýný taþýyor bir kadýn aþkýn korsan sularýna. Mavisini unuttuðum göklerin, tadýný ve hazzýný anýmsamadýðým sevilerin tek kiþilik masasýnda boþuna beklemiþim sevgiliyi ve boþ duvarlara çizmiþim asýrlardýr uðruna ömrümü heder ettiðim mutluluðun o elim resmini.
Doygun adýmlarýndaki tozunu dünlere býrakýyor insanlar, sahte mutluluklarýn iðreti hanlarýnda birkaç gece geçirerek. Sarý duvarlarda kanlý sözler. Kirli yataklarda seviþmesiz iç çekiþler. Dal ararken delirmiþ sular heybetine, vakit susar, yýrtýk aðlar gibi derinlere çöker. Miadý aþksýz dönen umutlar neye yarar, gün alacaklý devrederken geceyi sevgiliye. Su da yanar diyorlar ah, yanan yürek, tükenen umut, sönen güneþ ise su yansa ne çýkar, ruhumuzun kurumuþ topraklarýna söz geçiremiyorsa.
En güzel anlarýn neþterini ruhunda hissedendir kadýn. Ýzi silinmemiþ rötuþlarýn denizlerine bir dokunuþun alyansý düþünce dalgalanýr su, kýyýya öfkesini taþýr kahýrla ovulan tuz. Mavi unutuluþlarýn camdan fanuslarýndan saray yapar bir adam, örselenmiþ dakikalarýn teðet geçiþleriyle tuz hýnca karýþtýrýlýr, yürekteki rota vefa olur. Güz yanýðý gövdemizin hüzzam çaðrýlarýna aþinadýr ne yapsak hayat, renkleri dökülmüþ bir çýngýrak gibi her devirde minik ellerimizdeki en avuntulu oyuncaðýmýz olur.
Demiri eriten nemli bekleyiþlerin derin vahasýna gözlerinin aksi düþerdi, ben kayýp günlerin damlarlarýnda seni arar iken. Gül dalýnda çiye sarýlýr, ruhum özlemin kitaplarýnda adýný arardý. Pençesindeki avdýk hayatýn, geri gelmeyen ve yeri doldurulamayan anlarýn sabýrlý retinasýnda umudu emzirirdik birlikte. Acýkmýþ vakitlerin yanaklarýndan aþikâre bir damlaca kayardýk iç çekiþlerle. Sesimizin hacmi kadardý oysa hep aldanýþýmýz, sen yorgun asasýydýn bu aþkýn, ben mevsimsiz tasasý. Gözlerinden ovalara sürülen tohumlarla ömrümüzün prangalarýndan kurtulamayan tabularýmýzla, maðrur düþünüþlerimizin kaybolan baharlarý gibiydik. Dar gelirdi hayýflanýþýmýz yine de kendimize, o dargýn dallardaki ýslak güller gibi hem kandýk tohuma ve candýk canýmýza can katan bu aþkýn her cümlesine.
Açtýkça sararan ve her sayfasýnda acýlar ve hüzünler taþýyan, dolaþtýkça satýrlarýnda aþka ve sevdaya da yer açan o ömür denizlerinin mor mintanlý çocuðuyum ben. Kimi yüreðindeki sevilerle, kimi gönlündeki paha biçilmez sevgilerle ve kimi de sýrtýndaki kalleþ hançerlerle yaþayan aþkýn þövalyesiyim ben. Gövdemin katmanýnda hüzzam martý geçiþleri, gönlümün harmanýnda yanýk yaþam bildirileriyle dolaþýrým ruhumun izbe kýraçlarýnda asýrlardan beri. O göçmüþ mezarlardan topladýðým çiçeklerle, derin denizlerden çýkardýðým gün ýþýðýna özlemli incilerle, ölümsüz köþklerde ruh eþimi bekliyorum ben. Her yýl döngüsünde kendi sazýmla, sözler ezberlettiðim mýzrabýmla ve gergefimdeki en yaþanasý nakýþlarla devrim yapýyorum ben. Aþk ve mutluluk yolunda, sevda sularý çektiðim kuyularýmda seni bekliyorum bir tanem.
Hep o yangýn ýrmaðýnda kutsadýk günahkâr ruhlarýmýzý. Dün geçti, bugün anlarý biçti ve yangýnýn dili tenlerimizi seçti. Öfkeli masallarýn kahramanlarýna aþký verdik, yasak seviþmelerin helal mevsimlerini gövdemize biçerek hep olmazlarý sevdik. Unuttuk merhabalarý gün geldi, unutulduk yeni titreyiþlerle ve yeni düþünüþlerle biz yine de birbirimizden gitmedik. Aþktý damarlarýmýzdaki vebal, dolaþtýkça daha da güçlendik.
Sýzýyla örtülen yüzlerin penceresinden rüzgârý alýyorum göðsüme, ruhumda deðiþ tokuþ edilmiþ anlarýn garip hazzý. Kayýp aþklarýn sýrlarýný saklýyor kadýnlar yastýk altlarýnda, okþanmamýþ yaralarýnda uçuklar. Gülüþler doldurmak istiyorum kapaksýz kavanozlara durmadan, gönlümün sarnýçlarýnda kurumadan sular. Senli mutluluklar sakla sen de bana aþk, bildik sonlarýn ýrak mezarlarýnda boy atmadan ayrýk otlar. Düþlerin fatihasý dilde deðil ruhtadýr gül yüreklim, ömür saatini sen bu gece de aþka ve umuda kur, apansýz hüznün çarklarýna yuva yapmadan karýncalar.