mavi damarlarýndan soysak birini
kýrmýzý haþarat kalýr geriye yuvalarýnda al al
þimdilik kalsýn
anlatmadýðým için suçlusun diyor kara kedi
kara kedi doðalý bir ay olmuþ
apartmanda herkesin gözdesi
normalde hiç de sevmem siyah renklisini
bu ayrým damarlarýmýzda
kaçýrdýðýmýz zaman
zulmedilmiþ ruhlarýn suçlarýnda
hissediyor onu tam olarak sevemediðimi
ah beyaz olsaydým da demiyor, su içiyor
tut ki elinde Babil’in anahtarý var
renk, yaþamadýktan sonra ne ki?
böylece sarkýyorum geçmiþe
çatalý görünüyor pencerenin
sokak atlarý kiþniyor
yalnýzlýðým peþi sýra imzasýz
kaç tüfek silsem ayný pislik
kusmak istediðim yüzüm ekþi
aðlaklýðým sübyanýn teki
uzun bir býçak
mavi kýrmýzýnýn etrafýnda
ayýr diye baðýran her kes
zimmetime geçirdiðim þehir
sýcaklýðýný kaybetsem öleceðim
bir an olsun kanamasaydým
bir an önce dolmasaydým
her yere bakan gözleriyle mektuplara
hayata ne vereceðim?
benden aldýðý azalýrken
þaþýyorum kahkahalara
o saatte valsi haykýrýþýn
herkesin ortasýnda bir ayna
kahroluþ kanmantolarýnda
benimsetilmemiþ akasyalar çiðneniyor
rengi bilinmez
façasý çýðlýk:
’camý ben kýrmadým
camý ben kýrmadým baba
ben yumruk atýyordum yüzüme
cam kýrýldý’
her þey iyi olsaydý
iyi var olmazdý
içime giriyorum
kara kedi kaçýyor
her kes paramparça
kelepçem çeyrek asrýn pasý
mektubum yok
sözüm kýsýldý
kelimeleri býraksýnlar ýssýz bir adaya
samimiyet þimdi
ve de propaganda
bunu düþlüyorum bu aralar
bilesiniz çocuklar