haysiyetinden ürperiyor
üþüyorum Tete
senin gözlerini kör eden Naim cennetin tek varisi
bize gör diye bir deðil, birine zerre tanesi kaçar
diye iki göz veren yine kendisi
deðil mi Tete
biliyorum þimdi diyeceksin ki Tete
-görmeyeceðiniz yere neden bakýyorsunuz?
haklýsýn Tete
þefkatsiz gözlerimizi kör/ebe sanýyoruz
baktýðýmýzý göremiyoruz
yoksul dünyayý önümüze koydular
top sanýp oynuyoruz
ya dilimiz Tete
zikriyle tutuþan dinlerin hürmetine
bana sor deme, inan soramam dilime
yapýþýr kalýr tüm sorularým dilimde
yara çýkar dilimde damaðýmda
kývrýlýr kalýrým iki büklüm utancýmdan
Dünya’yý kendi ellerimizle yok ettiðimiz yerlerde
utancým daðlarý oynatýr
týrnaklarýmý yükseklere týrmanmak için uzatmýþken
dilimi kurtarmaya harcarým Tete
kendi ellerimle kendi kendimi yaralarým
bir çýðlýk atarým ki daðlar oynar yerinden
oysa ben hep yüksekleri merak etmiþtim ya Tete
týrnaklarýmla kazýya kazýya oralara gelmek kolay mý sanki
geldim
ve üþüyorum
yükseklerin bu kadar soðuk olacaðýný bilseydim
týrmanmazdým
üstelik tepelere çýkýnca bir de bakýyorsun ki
tepeler dolusu bulut
baþýn dönüyor
avuçlarýna konacak bir küçük kuþ yok
þimdi diyeceksin ki
-bulut nedir evlât
sanýrým bulutlar
gören kör gözlerimizin dünyaya akan gözyaþlarýdýr Tete
07/08/2013 öyküsatýcýsý.davidoff