þimdi bir dua güzergahýnda bir mazlum
bir ah hizasýnda titretmekte dünyayý
bakýr rengi sukutun derin dibine
býrakýp gittiði yetimleri damlamakta
muþtulu aþklarýyla nice adamlar doðrulup
en kesif sabahlara tan yerini yoklamakta
ötelerden yenilmez ordularla gelip kýyama
duanýn þahý öfkeleriyle çaða haykýrmakta
ey insaný,insanlýðýný hiç eden kanlý eller
topraðý suyu kirletip çeçekleri kýran eller
herþey bir yana emanetin haini olan eller
gecenin þerlilerini bile ürkütüp karartmakta
yer yarýlýp gök delindiðinde kýyametse
pembe elleriyle henüz süt bir nefesken
henüz hiçbir yeþili kýrmamýþ incitmemiþken
al kanlarla ölümlenen güzellikler ne
ah insan olmanýn eþrefli sorumluluðunu
kaðýt üzerinden kazýyýp yaþayan adam
hal lisanýyla herþeyin sýrrýný söyleyip
her imkaný mümkün kýlan duasýyla gelse
gelse gelmenin her hakkýný bahþedip hayata
gözbebeklerinden tutup terü taze iyiliklerin
davanýn bayraðý gibi her kýtada dalgalandýrsa
bizi kendi kýlýp yeniden reçetelese zamaný
ölsek kalbimize kýymýk gibi saðýlan kemlikleri
þerrin her melanetini kurusak nefsimizde
yerin göðün melekleri bakýp pür halimize
imrense ah derin derin iç çekiþleriyle
adalet neþveleyip etimizden týrnaðýmýzdan
haddini bildirsek zulmeden herbir zalime
gülþenleyip güzelliklerin en saygýnlýðýný
sevsek yaratýlmýþ olaný yaratandan dolayý
iþte o an dua gücüyle el aman eden haksýz
belki de bir kalbinin olduðunu farkedip
munis bir þirinlikle pekbir mütebessim
teslim olacaktýr yeniden eþrefliðine
ah resul haylayýp hakladýðýndan beri hayatý
en güzeli seyrettirip zamanýn herbir anýna
herþey cennetin tadýnda yahþi bir mutluluktu
ne zaman ki yolun bozuldu ayaklar burkuldu