‘’Duble Picasso doldurun bana’’
dedi oda
makarnalar bakýr tabakta
kaskatý kesilmiþti
þiir defteri masanýn üzerinde
kalemlerinin ucuyla
mi(ne)li geçmiþ zamaný paslandýrmýþtý
ayýramadýlar
ayrýlýk bile suskundu bir köþede
ölüme inat
halâ karþýdaki durakta bekliyordu
sevgilisi sanki
göðüslerine uzanmýþtý
kükürt kokuyordu ilk defa
görenler ölü sevici zannettiler onu
ama o yaþarken de çok sevmiþti onu …
.