ah bu onbeþ yýl, ah bu Ankara Ankaralý Tuðçe üstelik ondördünde ha! Tuðçenin gözleri, Nurcihan geldi bana içinden çýkýlmaz acabalardayým periþaným yine, bu kaçýncý varta
birkaç gün sonra yine o kadýn sesi “-Halime hanýmla görüþecektim” dedi anamý çaðýrttým, anam “Nazire mi” diye geldi “-þükür þükür çok iyi, yine bekleriz” .. “-Nazire” “seni merak etmiþ de” “Allahýn ne kullarý var deðil mi”
müþteri listelerinde “nazire” “Ankara” yoktu “sen olsaydýn yazardýn” o telaþla baþka iþim yok mu arayan numaraya döndüm, teþekkür borçtu “-rahatsýz ettim, özür dilerim, kiminle görüþüyorum, ben Antalya “Gül Pansiyon” iþletmecisi Utku
size fatura düzenleyecektim de isminiz lütfen “Nazire” dedi, Soyadýný söyleyince ben arka üstü düþmüþüm sandalyeden “-Nurcihan” dedim görümcem..