Bayraðýmýn yanýnda, göz yummam paçavraya
Yaksalar bedenimi, küllerimden doðarým!
Hem býrakmam iþimi, acizse Ankara’ya
Ýhanet edenleri ellerimle boðarým!
Suskunluðum sabrýmdan; onun da sýnýrý var!
Her imanlý yüreðin, þerefi, onuru var
Þehâdet rütbesinde Yaradan’ýn nûru var
Ne hain gibi soysuz, ne de nankör zaðarým!
Ýki yüzlü sanýrdým; riyâkâr binbir sürat
Sessiz kalýp, diyemem, "Böyleymiþ mukadderât"
"Söz konusu vatansa, gerisi teferruat"
Mucize gerekirse, tekeden süt saðarým!
Kâh Yunus’ca yaþarým, aðlarým sessiz sessiz
Kâh çaðlarým, coþarým; ya da yanarým issiz
Milletim kan kusarken, duramam lâkayt, hissiz
Nisan yaðmuru gibi gönüllere yaðarým.
Pervasýz haçlý gürûh, gösterse de diþini
Kâbusa çeviririz alçaklarýn düþünü!
Arz olur niyâzýmýz, Rabbim bilir iþini
Avuç avuç duayý, önlerine yýðarým!
Dudak bükmeyin öyle, bakýp zayýf cüsseme
Þehadet düþtüðünde, gör sen beni, hisseme
Kefen derim saklarým, en güzel elbiseme
Dost olana türabým; bir gönüle sýðarým.
Mecit AKTÜRK
Berlin, 21.06.2013