’
Ayrýlýklarý anlatmaya geldim bugün,
Kalem döndüðünce, sesim yetitiðince sana, seni anlatmaya geldim.
Yok yok, boþ edebiyat yapmýyorum.
Ýþte sana yazýlan son þiir,
Artýk býrak beni mahseninden,
Kalmayayým sana esir,
Sen hiç ben oldun mu?
Sen hiç sonda’ olduðunu düþündün mü?
Her adýmda sona geldiðini,
Her pusuda can verdiðini,
Her acýda,
Her sancýda,
Her göz yaþýnda!
Ýçimdeki yoksunluktan nefret ettiðin zamanlara gebe kaldýn mý!
Haykýrýpta kendini duyuramadýðýn için ona!
Ettiðin dualarýn kabul edilmeyeceðini bilmek,
Yaþarken benden uzaklarda,
Bir ölü gibi unutmak zorunda kaldýn mý,
Arayýp ta ulaþamadýðýn için sana.
Þiirler, ucu bucaðý görünmeyen mýsralarla süsledin mi yalnýzlýðýný?
Her kafiyesi, her cümlesi hesap sordu mu sana?
"Nerede o" derken mýsralar.
Hep üç nokta ile susturdun mu? - sonuna sen süremediðim hatýralar...
Bana sevgiden bahsettin hep,
Þöyle sevmelisin, þöyle gülmelisin?
Þimdi neden gittin?
Nasýl bir insanlýk bu sendeki!
Bendeki ise, nasýl bir özlem!
Her seni düþündüðüm gece,
Unutmalý sözlerime söz geçiremiyorum iþte!
Hangi mýsradan baþlasam susmaya,
Kelimeler celladým olup dikiliyor tepeme!
Son arzun diyor bana.
Susuyorum,
yine " sen" derim diye korkuyorum...
Seni sevmek, hiç bilinmemiþ bir topraða ayak basmak gibiydi.
Seni sevmek, Hayalimde büyüttüðüm çocuklarýmýn aðzýndan çýkacak " anne" kelimesini sana yakýþtýrmak gibiydi.
Þimdi yarý öksüz kalan çocuklarýmýn isyanýný dinliyorum ben.
Sabah ezaný okunuyor. Kendime geliyorum.
Çýkýyorum balkona bir sigara yakýyorum.
Sonra ellerimi açýp "dua" ediyorum.
Gücüm yettiðince susuyorum.
Sen anlarsýn diyorum Ya Rab! sen anlarsýn...
Bendeki bu acýyý da , aþký da, yalnýzlýðý da sen yazarsýn.
Vardýr bir bildiðin der susarým.
Sen bakma bana,
Her namaz’da dua niyetine gözyaþlarýmý açarým.
Her "Âmin" de.
bana verdiðin bu dayanma gücüne, þükreder.
Yeni bir güne,
Kucak açarým...