Zaman kimine sunmuþ birçok þans gece gündüz
Kimini ana, baba yaþarken koymuþ öksüz
Taþlarý yürüterek insan hüviyetinde
Keramet bahþederek nefsi mermerleþtiren
Dediði deðil ama gizlenen niyetinde
Kendisini bir yere tüylerle yerleþtiren
Nice gelen geçeni gördük de afalladýk
Kekeme dil, yarým söz, yürürken topalladýk
Yapay ne çok iþ vardý; algýlar kör ve sakat
Bilemedik ilk önce ne kadar geniþ evren
Anlatýlan her sözü duyup sandýk hakikat
Bizi derdest ederek ele sattýlar devren
Üstümüze basarak yükselenler katbekat
Evvelini yok sayýp hâli bozan kimlerdi
Zihinleri çevirip kendine kiralayan
Býyýk altý sýrýtýp yok sayan hâkimlerdi
Uyanmayalým diye hikâye karalayan
Ýnsanlarý uyutan büyücü hekimlerdi
Kimi sözde, insaný, kimi taþý yürütür
Kimi arar aklýnda öldürür haþeratý
Kimi dilde dikenli çalýlarý sürütür
Ardýnda koyar izler bilmez mukadderatý...
Ve dünyayý bölerek parça parça arz eder
Nefse köle olanlar nefsi “tiran” farz eder
Kimdir ilk günden beri zikzak çizmez, kalýr düz
Boþluða zar atan kim, masa sayýp pürüzsüz...