köy kahvesinin bahçesindeki kanada kavaðýnýn gölgesinde oturanlarýn ýsrarlý talebi üzerine Gavur Müezzine; misafirin ikramý gelincik sigarasýndan, derin bir nefes alýp önce, sonra demli çayýný yudumlayýp, okumaya baþladý, nutuk çekercesine
“Yaðýz atlar kiþnedi, meþin kýrbaç þakladý(1), Bir dakika araba yerinde durakladý. Neden sonra sarsýldý altýmda demir yaylar, Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar..”
gözlerimin önünden! gözlerimin önünden geçti! kervansaraylar.. bazen herkes bazen birileri eþlik etti bazen, ikilemelerinde
"On yýl var ayrýyým Kýnadaðý’ndan Baba ocaðýndan yar kucaðýndan Bir çiçek dermeden sevgi baðýndan Huduttan hududa atýlmýþým ben"
herkes nefes bile almadan bu güzel þiiri içimizi titreten davudi sesi ile o keskin bakýþlý Gavur Müezzin gibi Kiriþli Daðýna bakarak nerdeyse yarým saat sanki nal sesleri içinde bu büyülü þiiri dinledi
“Ey köyleri hududa baðlayan yaþlý yollar, Dönmeyen yolculara aðlayan yaslý yollar! Ey garip çizgilerle dolu han duvarlarý, Ey hanlarýn gönlümü sýzlatan duvarlarý!..”
artýk.. bir yaðmur öncesindeydik; sandalyelerimizi alýp içeri girdik.. kuþ uçmaz kervan geçmez dedikleri bu köyde rahmetler okuduk Çamlýbel’e elbirlik köylülerle
anladýk ki gerçek bildiðimiz gibi deðildir ben yazdým oldu denilmekle olmuyor þiir.. böyle okunmazsa, ücra bir köyde okumazsa dað baþýnda bir köylü tarafýndan okunmazsa içten okunmazsa, herkes dinlemezse üzülür þair
(1) Han Duvarlarý /Faruk Nafiz Çamlýbel DEVAM EDECEK
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.