GÜNDÖNÜMÜ SERÜVENLERİ

Yüreðim bir yel deðirmeni,ufuklarý tarýyor,
Ve üþümek istercesine ellerim býrakmýyor kayalýklarý,
Ayrýlmýyor gözlerim sisli ufuklardan inatla,
Hasret soluk soluða, dur durak bilmez,
Dur durak bilmez aðaran saçlara sorulan sorular,
Zaman ve mekân tanýmayan fýrtýnalar,
Yol alýrken yamaç yukarýlara, gülleri týnmadan,
Eksilen her yaprakta bir garip nazar,
Bir garip tecelli suretlenir, geleceðe nakýþlý,

Gündönümü serüvenleri böyle devam eder,
Unutulur bazan yediverenler, budanmayý,
Ve uykular ancak dirilir gün kalkarken,
Rüzgâr vuranda þakaklarýn terleyiþi,
Ve gözlerin buðulanýþý ile ufuklar batý yönünde kýzarýrken,
Bir sýgara içimi ile noktalanýr iç çekmeler,
Tamamlanýverir böylece serüvenin boyutlarý.

Kýnalý kuzular hoplarken, bakýp dalman,
Yaðmur yaðarken penceredeki damla sesleri,
Ve akþam yýldýzýnýn yavaþça yükseliþi,
Hep ayný besteyi terennüm eder,
Bir saksafon solosuna kurban ederim hasreti,
Yumulan gözlerim huzur bulur bir an,
Bir an,bir palmiye figürüne karþý,
Uçsuz okyanus kumsallarýnda görülen rüya gibi,
Terleyen göðsümü açasým gelir karanlýða,
“Hissedebilir miyim ?” diye doðu yelini,
Doðunun efsunlu gökkuþaðý aromalý,
Turkuaz nakýþlý gül nefesini.

Muzaffer Eker
Sosyal Medyada Paylaşın: