Riyâya bürünerek, halka böbürlenirse Elbette çalým satan, edepten mahrum kalýr. Hedefi yanlýþ seçmiþ, göz/gez nedir bilmezse Okunu yanlýþ atan, edepten mahrum kalýr.
Devâsa o dalgalar, sahilleri vururken Hiç ibret almýyoruz, yeþillikler kururken Ne yapsanýz boþuna, gülün dalý dururken Her an çöplükte öten, edepten mahrum kalýr.
Ne dileðin var ise, sen onu Hak’tan dile Yanlýþ kapý çalarsan, emekler gider yele Sahiplenmek dururken, elinin tersi ile Güzel þeyleri iten, edepten mahrum kalýr.
Niçin lâkayt yaþarýz, biz ölüme adayken Ne güzel þekil verdi, bir damlacýk sudayken Kitap/sünnetle konan, kurallar ortadayken Nefsin peþinde giden, edepten mahrum kalýr.
Kim neyi aramýþsa, sonunda onu bulur Bakarsýn birdenbire, olmazlar “olur” olur “Edep ehli edebin, kemâl ehlinden alýr Câhille sohbet eden, edepten mahrum kalýr…”
23/05/’13 Hanifi KARA
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hanifi KARA Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.