III. ÇOÐUL ÞAHIS (KÖR DÜNYANIN OÐULLARI-ORTADOÐU) … Geceleyin antik biblolar önünde rakkaseye durup belirtisiz zamanlarý düþtüler takvimlerden Görünüþe göre kamerin ve þemsin çocuklarýydýlar Konsolosluklar önünde namaza durup binlerce kez insan olmaktan yakýndýlar Ýrin gibi bir þeydi göðüslerinin içindeki Bir gün dahi þüphe etmediler çamurdan doðduklarýna Fakat göðe bakýlýrsa adý yoktu hiç birinin kitaplarda Günü geldiðinde ölmek için doðdular, bunu bile bile yaþadýlar bunca zaman … Yorulunca üç beþ kiþiydiler Sedirlere kývrýlýp öylece uyurlardý uykularda herkes gibi çaðcýldýlar fakat uyanýr uyanmaz yemeni fistanlara sarýnýp tenhada Suudi dinarýna adam vururlardý Adamý allah için vururlardý Gözlerini kör edip öyle vururlardý Baðýrsaklarýndan ve ciðerlerinden ibaretti dünya adamý baðýrsaklarýndan vururlardý bi de ciðerinden …
Ölmeden önce biri kýskývrak inledi geceye doðru, bu Musa’nýn yetimiydi ötekinin gözleri yoktu, bakacaðý bir dünya yoktu masada o da Bekir’in âmâsýydý göremedi göðsünü parçalayan sözün sahibini fakat yadýrgamadý ölümün böyle birden bire olmaklýðýný bir baþkasý uyuyordu katmerli bir aðrýnýn dinginliðinde yüzü ifadesiz ve yorgundu olan bitenden baþka da herhangi bir bulguya rastlanmadý kafasý ve kolu yoktu otopsiden önce otopsiden sonra kolundan tutacaðý bir dünya yoktu ölmeden önce öldükten sonra… böyle yazýlmýþtý eski ahitte …
Rivayet odur ki, çadýrlarda kapý kapý dolaþýp kardeþini öldüren Musa’nýn saðýr oðluydu! …
II. ÇOÐUL ÞAHIS (ARA ÝKLÝM-DUYARGASIZ TARÝH) … Boyuna uzardý limon aðaçlarýnýz Bahçenizden karanfil eksik olmazdý Ýran’ý filmlerden bilirdiniz, Vietnam’ý fotoðraflardan… Ve akbabalarýn yüzyýlýnda gözyaþýnýz baldýran sözünüz oynak yüzünüz yoktu sokakta … Kahvaltýdan önce gazete okuyup öðleden sonra insana karýþýrdýnýz babanýz ölse ya da akþama doðru teyzeniz raflarda Orhan Veli’yi aradýnýz tanrýnýz merhametli göðünüz berraktý bir gölge gibi geçerdiniz sokaktan. sokakta insanlar da vardý, saðýrdýnýz limana iþçiler gelir, ayaklanýrdý akþama doðru, kördünüz! Kördüðümdünüz çözülecek gibi deðildi elleriniz elleriniz! sessiz bir bahtiyarlýkta buluþurdu duvarlarla elleriniz! Osmanlý taburesinde çaresizliði doðurdu bir sincap kadar kemirgen ve telaþlýydý elleriniz! kaybetmek ellerinize mahsustu bu yüzyýlda … I. ÇOÐUL ÞAHIS (ADEM’den ÖNCE- Suyun tarihi) … Ýnsan yapmalarýn ve etmelerin öznesiydi bu çaðcýl görünümde Belinden doðrulduðu vakit yüzüne iþlenmiþ tabiatýn omurgasý Tarih, onun kýymetli ellerinden doðmuþ biz, yazacaðýz yeniden! …
Lodostan kurtulduðu gün kediler arka bahçeden insanlar su yolundan varacaklar Akdeniz’e göðsünün içinde ne varsa hayrete düþecek bu yabansý þeritte
Biz, suyun ve Afrika karasýnýn yetimleri Biz, Ortadoðu ve yakýn Asya’nýn kavruk elleri Biz, Anima Mundi’nin cesur çocuklarý Biz, bakýr ve yosun gezginleri demir ustalarý Japon balýkçýlar vesaire Biz, Yani saraylarýn ve konsolosluklarýn iþçileri Yani büyük muharebe meydanlarýnda kalpleri oyulmuþ ciðeri parçalanmýþ lejyonerler Büyük insanlýðýn aç ve korkusuz köleleri Biz, Yani yapmalarýn ve etmelerin öznesi Ayaklanacaðýz, bu tarih bizim!
NOVÝEMBRE
Sosyal Medyada Paylaşın:
NOVIEMBRE Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.