MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Bezm-i Elest
Asena Gülsüm

Bezm-i Elest



*Allah ruhlarý yarattýðýnda sorar:
—Elestü bi Rabbiküm? (Ben Rabbiniz deðil miyim?)
*Yaratýlanlar cevap verir:
—Belâ! Kâlü Belâ! (Evet! Rabbimizsin.)


BEZM-Ý ELEST(RUHLAR MECLÝSÝ)

“Küntü kenzen mahfiyyen feahbebtü en unefe fe halektel halka li uref” (Ben gizli bir hazine idim bilinmekliðimi murad ettim ve bu halký halk eyledim ki bilineyim.)

Hani olur ya! Bazen gözlerimiz birilerini arar kimi aradýðýný bilmeden!
Bazen tanýdýk gelir bazý yüzler, nerden hatýrlandýðýný asla öðrenemeden!
‘Daha önce gördüðüm biri gibi sanki!’, dediðimiz varlýklar; kim bilir, belki de gönlümüze o meclisten tanýdýktýrlar!
Belki de ezelden beri ruhumuza hayattýrlar.
Ve "belâ" ki asýl aþka ulaþtýracak, beþerî âþýktýrlar!

Mutlak bir demde karþýlaþýrýz onlarla...
Kimi zaman bir þâirin þiirine anlamdýrlar, kimi zaman bir piyanonun tuþlarýnda yaþarlar.
Bazen bizimle gelir o hoþ mûsikîye anlam katan beþer ruhlar, bazense yalnýz ve yalnýz o tuþlarda kalýrlar…


Ýþte bu ayrýlýðýn yaþandýðý günü anlatacaðým ben sizlere…
Ýnsan aslýnda ne denli kederlidir, bunu göstereceðim.

Varlýklarýn ruhlarý yaratýldýðýnda, tecellîdir onlar mutlak varlýða.
Her biri bir parçasýndan kopmuþtur o mutlak varlýðýn;
Hastýr, özdür aslýnda!
Hem sevgilisine, hem sevdiðine tapýnmaya baþlar yaratýlanlar
Her parçanýn kalbi, birbiriyle atar.
Ne birbirinden bir adým uzaða gidebilir bu ruhlar, bu parçalar;
Ne de beraberce ayný yerde kalýrlar.

Aslý odur ki hepsi, tek bir ruhta yaþarlar.

Velâkin Yaradan’da, yaradýlan olarak hiç olmamýþtýrlar.
En büyük hazinenin kaynaðýný bedenlerinde taþýyan bu ruhlar; ’mahþer günü’ birleþerek ayný ruhta, tek bedende bulunacaklarýný bilirler lakin;
Her biri hatýrlamaz o kutsal günü...
Hatýrlayanlar asla herhangi biri olamazlar!

Bu ruhlar bir elma gibi ikiye ayrýldýlar.
Hem asýl sevgiliden koparýldýlar, hem de o günün tek þahidi olan diðer yarýlarýndan… Toprak ile bir parça pislikten yaratýlmýþ, eril ve diþil bedenlere kilitlendiler bu yarýmlar!
Ýlk þeref sahibi olan Âdem ve Havva dünya denilen Dar-ý Fena’ya böyle atýldýlar. Aslýnda onlar þanslýydýlar.

Bir arada kalma þansýnýn tanýndýðý nâdir birer yarýmdýlar.

’Yaradana âþýk yarým ruh ikizleri…
Birbirlerinde buldular Yaradandan ayrýlmanýn acýsýný azaltacak tesellileri.’

Zamanla ruhlarýnýn kilitlendiði bedenlerden onlar da yarattýlar.
‘Doðumdu’ bu.
Her yeni doðum yeni bir tecellîyle birlikte indi yeryüzüne.
Böylece her yaratýlan bir baþkasýný yarattý ve bir zincir oluþturarak; bedenlere yeni tecellîler kattý.
Yani, zincir Yaratýcýdan kopan parçalarýn tecellîsiyle tamamlandý.
Dünya zamanla Yaratýcýnýn bir parçasý halini aldý.
Her bir varlýk dünya aynasýndan yansýyanýn, birer küçük parçasýydý.
Dünya döndükçe her küçük tecellî kendi ateþiyle yanacak ama tek bir ateþte kavuþtuðunda bütüne, o ateþten sevgili doðacaðýný bilmeyecekti kýyamete dek. Bedene kilitlenen ruhlar, beden ömrünü tamamlayýp yok olduðunda serbest kalacak ve ‘kýyamet’i yani -Tanrý’ya-, asýl sevgiliye ulaþacaðý günü bekleyemeden dünyanýn çatýsýna çýkýp tecelli aynasýndan bakacaktý hayran hayran...

Tüm bedenler doðmadan, tüm ruhlar yeni bir bedende tecelli etmeden, dünya aynasý yaratýcýyý bütünüyle yansýtmayacak ve ruhlar çilesini tamamlayýp ezelin çocuklarý adýyla yaratýcýya karýþamayacaklardý.

...

Ýþte temelinde Bezm-i Elest’in yattýðý aþk hikâyemiz burada baþlar.
Ýki küçük tecellidir iki küçük kol düðmesi.
Ýnsan elinden birlikte yaratýlýrlar ve ayrý kollarda yarým iki ruhu paylaþmaya çalýþýrlar. Geceler gündüz olur onlara, güneþ geceleri aydýnlatýr onlarýn dünyasýný.
Birbirlerine sarýlýp hayal ederler Bezm-i Elest’i, yani ilk meclisi.
‘Biz de vardýk’ derler.
‘Küçüktük, küçüðüz. Ama biz de tecelliyiz birer.
Ruh taþýrýz küçük bedenlerimizde.
Yaradana aþýðýz ama Yaradana ancak geceleri yan yanayken ulaþýrýz.’

Sadece hayal deðildir küçücük kalplerinde taþýdýklarý þey.
Ümitle bakarlar gündüz denen geceye.
‘Bir gün…’ der birisi. ‘
Bir gün sen ve ben; varlýðýmýzla birlikte, var olana karýþacaðýz.’

Bu ümitle beklenirken gelecek olan mukaddes gün, sahipleri olan hýrçýn, sessiz ve yalnýz adam için önemli bir iþ günü gelmiþtir.
Geç kalmýþtýr ofisine ve toplantýsý vardýr yalnýz adamýn.
Alelacele giyinirken, birbirinden ayýrýr iki sevgiliyi.
Birini kutusunda unutup, koþarak çýkar evden!

Çok erkendir uzun bir ayrýlýk için seven kalplere, hem de çok erken!
Kalan yarým gitmek ister diðer yarýmýnýn peþinden, tutmaz ayaklarý!
Çünkü yokturlar.
Ellerini uzatmak ister, yapamaz.
"Nedir ki el?"
Sahibinde ve diðer insanlarda tanýmlamýþtýr eli.
Yoktur onun elleri!
Bir kere dahi tutmamýþtýr sevdiðinin ellerini.
Hoþ, o elleri tutamamanýn bir eksiklik olduðunun da farkýnda deðildir ya!
Hiç ihtiyaç duymamýþtýr el denen faniliðe, iki kalp yetmiþtir tecelli gönüllere!

Yine de bir þeye isyan ediverir o an!
Yoktur bedeninin bir dili.
Aslýnda yok denilemez ama o dil duyuramaz sahibine:

‘Unuttun beni, götürme sevdiðimi!’ dediðini.

Ruhunun sesini hissettiremez, çýðlýðýný duyuramaz kimselere.
Sevdiði duyar haykýrýþlarýný sadece!

Ne yazýk ki; sevdiði de haykýramaz. O an sessiz iki çýðlýk duyar iki kalp birbirinden.
Çýðlýklar uzaklaþýr ‘Seni seviyorum diðer yarým!’ derken!

Sahip arabasýna biner ve gider âþýk olan bir diðerinden uzaða, götürür sevgiliyi gurbet diyarlara!
Birkaç saat bir asýr gibi gelir küçük tecellilere.
Hani giden her zaman acý çekendir ya!
Götürülen giden olmak zorunda kalýr ve ruhu ateþler içinde öyle yanar ki; rüzgâr onu sahibinin kolundaki kumaþ parçasýndan çekip alýr.
Koca bir falezden geniþ bir deryaya býrakýr.
Elleri yoktur, ayaklarý yoktur, insanlarýn duyabileceði bir dili yoktur belki ama koca bir yürek taþýr o küçük bedeninde.
Taþar sevgisi engin denizlerden.
Ateþ gibi yakar aþký her dokunan varlýðý.

O zaman dile gelir bizim küçük tecelli:

‘Ey aþk ateþimin yaktýðý eþsiz sevgililer, yarým bedenler; söz veriyorum sizlere. Ulaþýrsam sevdiðime, ateþim yakmayacak sizleri.

Bizim ateþimiz bir tek; birbirimiz için yaratýlmýþtýr.’

Bunu duyunca bedenlerinin verdiði ýzdýrâbý ruhlarýnda tattýðýný sanan, ama asýl ýzdýrâbý hatýrlamayan diðer tecellîler; sel olur, ateþ olur, dað olur bulur getirir aþýða sevdiðini. Tutar ruhlar birbirlerinin ellerini ve izlemeye giderler tüm diðer serbest ruhlar gibi gerçek varlýðýn yansýyan tecellîsini…

-Ey garîb kuþ, bu yýldýzlar darý sana
Elest günü caný sen verdin insana
Dünyayý gören büyülü bir kadeh varmýþ
O kadeh sende, baþka yerde arama!
ÖMER HAYYAM-

Asena Gülsüm Güneþ

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.