Mustafa abinin bir türlü beceremediği...
Tayyar
Mustafa abinin bir türlü beceremediği...
sevmeyi öğrenmek lazım Mustafa abi!
bu dünya böyle bilemiyorum… hiç olmamış gibi
hem biraz fazla karanlık sanki ağıyorum bir güzel hesap nispetince şu kocaman semaya
güzel…
turuncu sokaklardan, evlerin kiremit rengi çatılarından
ve bir gecekondunun aralık penceresinden
kaçıp kurtuluyorum…
yağıyorum sonra kül rengi damlalar halinde toprağa
aferin diyorum şu gökyüzünün kadife halklarına
kuşlara ve yaramaz ilkbahar bulutlarına
saklasınlar nerede ne kadar hüzün varsa
güzel…
demem o ki, dün bir kadını öptüm Mustafa abi!
bugün dudaklarım yok
bırak yarının hesabı kalsın yarına
olmadı çıkarır asarım dudaklarımı
eskiyen fotoğraflara yaptığımız gibi
Haliç’teki meyhanenin o nemli duvarına
hem susarım fena mı? başım beladan kurtulur belki
şimdi git git bitmez bu düzlük bilirim
ne sana yetişebilirim, ne de cehennemin diğer halleri
cehennem demişken Mustafa abi!
uzatsa bir mevsim en yasak meyvelerini
bağbozumu, kıyamet alameti
büyük patlamalarla dolu bir Tanrı silueti
cezası bir ömür balçık, irin, alın teri
kan, kusmuk, çırılçıplak bir insan teni
kaburgasından yaratılan Havva adında bir peri
baştan çıkardı da Adem’i
bir sen Mustafa abi
bir sen giremedin aşk kapısından içeri
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.