Þarkýsý çýnlýyor kulaklarýmda Nereden takýldý dilime Kendiliðinden eþlik ediyor dudaklarým kulaðýma Susturuyorum sesimi Beni kýsa bir süreliðine uyutup yine Dudaklarýmdan çýkýyor sinsice
‘’Ben her bahar âþýk olurum’’
Düþündüm de ilkbaharda hiç yaþamadým aþký Ondan mýdýr takýldý kaldý dilime…
Sonbaharda tanýþtým aþkla Tabiata karþý gelerek çiçekler tomurcuk vermeye baþladý Ýhanetin daralan çemberi açmadan kuruttu her birini Eylül gibi soldurdu yüreðimin sevda dolu filizlerini Topraðýn altýnda çürüdü köklerim Fosil olmaya mahkûmdular…
Bir keçi kadar inatçýydým Kýþa meydan okudum Bembeyaz karýna güvendim Bir ömür benimle kalacak sandým Kardelenim derdi Kardeleni olmaya karar verdim Karlarýn altýndan uzattým elimi Nereden bilirdim kardelenin hikâyesini Ecelinin sevdiðinin elinden olduðunu…
Bir buðday tanesi gibi büktüm boynumu Ayçiçeði misali ona döndüm hep yönümü Yaz güneþinin sýcaklýðýnda ýsýttým yüreðimi Bir parça nefes almak için açýldý pencerelerim Kýna taþýndan kýna yaktým ellerime Sýrf kýnalý kekliðim derken bana yalancý çýkmasýn diye Bir damla suyu çok gördü Kavrulmuþ çölden beter etti bedenimi…
Bir tek ilkbaharda âþýk olmadým Tabiat yeþerirken yeþerebilir miydim? Rengârenk çiçeklere bürünür müydü yüreðim? Güneþin üþütüp, yakmayacak þekilde Dozunu ayarlayabilir miydim? Etrafýma mutluluk neþe saçabilir miydim?
Neden söylenmiþti bu þarký Niçin her ilkbaharda âþýk oluyordu Yoksa Ýlkbahara ihanet uðramýyor muydu? Ya da mevsimlerin suçu yoktu da Bütün suç bende miydi?