././
Çok kalabalýk
Siyah güvercinin içinde beyaz elbisesiyle gidiyor
O’nu hala seviyorum
Bir oyun oynarken kýzaran yanaklarýný unutmayacaðým
Gözlerini son yumduðu aný hatýrladým
Ýlk kez gülümsemesiyle karýþtý
Kýrmýzý ruganlarýna dökülen ay ýþýðýný da tadýyordu
Son bir mektup gibi yakýlmayý beklemekteyken
O çocuk iþte heybetli gizemli ve kýdemli olan
Yaklaþtýkça herkes deliren dalgalara dönüþtü
O ise tembel bir buz kütlesine
Þöyle oldu
Buruþan zamaný kýrýlgan harfleri sevmiyordum
Sevmesiyle de alay ediyordum
Eldivenlerden kimse kalbini hissetmiyordu
Berbat haberlerle donanmýþ trenler geçerken
Masa da her bakýþ keyifsiz bir rekabetteydi
O an dedim ki saçlarýný olaðan býrakmalýsýn
Týpký uçarken özgür kuþlar gibi salýnmalý onlar
Çega çiçeðini parmaklarýnla koklamalýsýn
Kalbinle öpmelisin dudaklarýný
Ödülü ölüm olan yaþamým bu
Vazgeçemediðim
Sevebildiðim her þeyin toplamý bunlar
Evine durmadan yaralý dönen bir askerin itiraflarý
Benim dünyamý saydamlaþtýrabilir
Þimdi duyuyor teniyle
Koþulsuz gittiði kucak bahçesine
O kör o eldivenli kalabalýk giriyor
Canlý krallýðýnýn romanýný yazan hasta ruhlu yazar
Son noktasýný koyuyor
O’na hatýrlattým
Siyah güvercine girmeden yüz nefes önce
Durgun suda çarpýþmayý beklemekten vazgeçmeliydi
Fýrtýna gökte hala
Yeryüzünde bolca ýþýk
Saklandýðýn köþeden
Saklandýðýn karanlýk köþeden çýk
Tüm zarafetinle gülümse
Korkacak düþ yok korkacak düþ yok
Ruhunu ada
Koynunda uyuduðun güzel incilerinin sahibi
Kapat dudaklarýný usulca öl
Aç gözlerini
././