bir garip olurum akþamüstü
portatif radyo yetiþir imdadýma
mýrýldanýr derinden derine
kulaðým onda, gözüm sokaða dalar
öylece kalýrým
ya da
zaman ilerlemez bu sokakta
neden sonra o yaþlý adam gelir
baþlar çöpleri karýþtýrmaya
“çaðýrsana!” der bir garip ses
“çaðýrsana adamý sofraya”
iyi de sofra da sofra olsa
bir ekmek -bütün bile deðil-
bir-iki soðan pürçüðü
boþ ver hatýrlatma derim kendi kendime
zaten o da bugün-yarýn anlar
uðramaz bir daha
-bu sokaðýn tarifsiz yoksulluðuna-
sonra
iki sokak ötede bulduðum piller hemen bitmese
-Memleketimin Türküleri- yarým kalmasa diye
baþlar yine endiþe…