KAVUÞMALAR...
gülizar kokusuna dalar rüzgar
fýrtýnada salýnýr derin suskunluk
boynu bükük gül
bir derede bir kamýþ dinlenir
dere akar taþ yosun tutar
deminde bir dergahýn gizeminde...
solgun ay aþar tepeden ayaðýnda çarýk
duldasýnda yükü aðýr bir aþk
sýðmaz göðe nefes
derin bir hasretten düþen düþler
derin bir bekleyiþtir dergahýn kapýsýnda
Heyhat aç kollarýný aþk derviþin geliþine
eriyin yüksek tepeler
meczupun gözlerinde
kýzýl þafaðýn rengi düþmüþ bir kere goncaya...
bilinmez bir sancýnýn yankýsýdýr
güneþ aya dokunduðunda
yanar ortalýk kül olur kelimeler
ot topraða iliþik
su gibi aziz bir sevdadýr bu
ey erenler siz de müsade buyurun
daðlar yol ormanlar halý kesilsin þimdilik
kavuþmanýn eþiðinde kuyularýn derinliðinde
býrakýn sulansýn kuruyan çorak gönüller
bir neyin þahitliðinde
derin sessizlik varsýn karýþsýn derelere....
kapý eþiðinde bir kuru ekmek bir kase çorba
varsýn kalsýn nefsin terbiyesinde
tepsi doysun kaþýk içsin varsýn
ama bölmesin üç beþ lokma suskun duran bu söyleþiyi...
deniz bardaða sýðsýn
sürahi dolusu sözler derya kesilsin iki neferin bakýþýnda
Yaradan aþkýna giden yolda
ezber bozan bir ibadetin Hakka giden yolunda...
þimdi derin nefes çeksin aziz ney
vurulsun tamburalar
raksýnda derin bir ibadetin sevgisinde...
bir gece vakti RUMÝce
ya da býrakalým kavursun ÞEMS kuyularý
Heyhat dönsün iþte o zaman özlem hayatýn eteðinde...