Cebinden solgun bir aný çýkardý kýz
"Gülmeseydik, çoktan ölmüþtük"
- an la ma dý lar ...
Anýlar, anlarýn geçmiþte kalmasýydý
Öyle boylu boyunca uzanýrdý da bir köþede
Ölümsüz evlatlarýnýn yolunu gözlerdi
Yazýk-tý
- ve geçmiþ zamanla anlatýlmaya mahkumdu
"Beni unuttuðun an’ý yaz bir kenara
Hatýrlanacak hikayelere yer açarsýn
Unuttuðuna deðer - geçer "
- geç me di...
Henüz bestelenmemiþ bir þarký var dilinde
En çok yaðmurda seviyor saçlarýnýn dalgasýný
Yaralarýndan yarlar okþadýðýndan beri
Kýymetsiz kucaklarla dalga geçiyor kýz.
Menekþe rengi gözleri olan bir adam düþlüyor
Kahve köpüðü gözlerle oyalandýðýndan beri
Topraða eðilmiþ, aðýt yakýyor:
Baharlarýn gelmeyeceði malum.
"Ölmeseydik, çoktan gülmüþtük."
Perdeler, güneþi uzaklaþtýrýyor baþucundan
Artýk sevmek, hiç gidilmemiþ bir diyar
Kime koþsa, gittiði diyarlardan geçiyor yolu
Cebine büyük harfleri doldurdu kýz
Sesine yabancý bir yalan iliþtirip, susacaktý
Belli ki lazým olacaktý bir gün yeniden baþlamak
Kanadýndan yakaladýðý bir uður böceðini okþadý
Önce uðuruna inandýðý masallarý unutacaktý
- ve uyanmak gibi soyunacaktý ilk yaðmura
Anýlar, terk edildikleri yerde durmuyordu oysa
Her gün ölmek bilmeyen bir çizgiye dönüyordu takvimde
Yarýna teslim olacakken kýz, geceye dönüyordu güneþ
Anýlar her anýna mektup býrakmýþtý terk edilmeden
Örümcek aðýna tutunmuþ bir göz yaþý kadar inatçý
Noktalara boyun eðmeyen virgüller kadar sonsuz
- ve tedavisi olmayan bir hastalýktý unutamamak
Ceplerini sokaða boþalttý kýz
"Hafýzamda geleceði sýðdýracak yer yok."