Ölümün buz kesmiþ Ürkünç ve soðuk yüzü Her dilde ayný býçkýlar yürekleri... Düþ dili, kuþdili ne fark eder ki Her dinde ayrý ayrý olsa da Son vedalar; Ayný þekilde dökülür Geride kalanlarýn Biriktirdiði yaðmurlar...
Ha bir de Þu bir türlü öðrenemediðim Puþt dili var... Hani bir zamanlar, konuþurdun sen...
Sen, Boz-bulanýk bir nehir Hâlâ ne yana akacaðýný öðrenemeyen Asi ve anarþist...
Ne yapsan Ne etsen Nereye gitsen Bir türlü sevemeyen Ve... Sevilemeyen...
Bense, Deðiþmeyen, Aslýna dönen bir þehir ‘Nasýl sevilmeli’yi Ezbere bilen, bir þiirim þimdi...
Gerçekte kim olduðunu çok düþünen ben, Yeteneklerimin sýnýrlarýný çoktan keþfettim Sevda yollarýnýn kaygan, Gecelerin sisli ve puslu Özlemin yer yer saðanak yaðýþlý olduðunu, Artýk öðrendim...
Ve ben, Adý mazinde saklý ince bir sýzýyým Eros’un oðluyum, Aiolos’un kýzýyým...
Aþkýn dilini de öðrendim Mutluluðun inini de...
Antakya 24 Aðustos 2011 Ali Asafoðullarý
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ali Asaf Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.