...
(aþkým
pardon monsieur;)
önceki mektubumda yazmýþtým
fakat sen söylemlerime göre çizersen bu aþkýn rotasýný
(kelimelerin gramaj deðerlerinin hesabýndayken)
býrak okyanuslarý bir arpa boyu kadar yol alamayýz
yan yatmýþ gemimizi kurtaramayýz
mesela sana deliyim dediysem
bu deli/kanlý olduðumu göstermez
yahut ölüm boyunda gövdene siper olmuþsam
ve mangal gibi yürek taþýyorsam
bu kadýn olduðum gerçeðini deðiþtirmez
yüksek ökçelerle düþmeden yürümeyi
ergenlik dönemimde öðrendim
hem de çivi döþeli kaldýrýmlarda tökezleyerek
sen ister süzme de
ister muhallebi çocuðu
bir yaným Ýstanbul
bir yaným A n a d o l u
bu asil kentin
en iþlek ve kalabalýk caddesinde
çocuðun biri mýzýka çalar
bir bulut peþime düþer yaðmur öper tenimi
çýplak ayakla dans edebilirim
ayný anda asýlýr kirpiðime bir aðýt
... gözyaþlarýmý dicleye dökebilirim
bir bileðim anais kokar
diðeri tandýr
ikiye ayrýlmýþ bedenimin mutluluðu
ve hüznü de farklýdýr
öfkene hedef olmamak için
heybemde suretimden dublörler çoðaltýyorum
sanki alným dart
her aðzýndan çýkan zehirli ok
yetmedi mi gururumu dudaklarýna rehin verdiðim
alnýmýn yazýsýndan ne vakit vuracaksýn onu da bilmiyorum
ne tuhaf sýra dýþý ve muammalý bu aþk
bir gün lodos arada süt liman ve en çok poyraz
kulaðýmda deðiþken týnýlar
bazen piyanodan dökülen notalar
... bazen taþ plaktan cýzýrtýlý incesaz
hani sen zalimlerden deðildin küçücük bir çocuktun
ve masumdu ellerin, dilin ve dudaklarýn
öyleyse alnýma merhamet sür biraz…
de_soulmate