-Kâbus dolu ürküsü pek çok aðýr olsa da
Verdiði huzur ile beni en çok anlayandý
Bir kaç dakikalýk geceler-
***
Ben duruyordum
Gidiyordu ayaklarým rap rap rap
Yalan söylemiyorum sesleri kulaklarýmda
Ben gülüyordum gözbebeklerim aðlýyor
Yüreðim çekiyordu ýstýrap
Ahþaptandý kýlýcým kesmeyen aðzýnda kaldý umutlar
Bacaklarýmýn arasýnda sürüklediðim
Tahtadan atýmýn nallarý düþtü
Ayaklarýmý kanatýyordu taþlar
Demiryolunu takip eden telgraf direkleri titriyordu
Kuþlarýn gagasýnda
Bir daha doðmayacak sanýyordum güneþ
Gündüz hiç olmayacak-
.....................-mýþ gibi ürkütüyordu geceler-
Gözlerimi kaçýrýyordum kayan yýldýzlarýn ardýnda
Kýrýlýyordu kurduðum hayaller
Buz sarkýtlarý gibi ruhuma saplanýyordu
Kaybettiklerim...
Kalan ýþýk yolunda yandýðýmý düþündüm
Ve sonra söndüðümü
-Yanan ben miydim- sahi
Ateþi çevreleyen taþlar arasýna sýkýþýp
***
Annemi hatýrladým
Çocuktum
Kan ter içinde ekmek yaptýðý kararmýþ saç
Altýnda tüterken ocak
Þimdi ne olacak
Eskide kalmýþ uðultular yankýlanýyordu
Kulaklarýmda
Oyuna veriyordum aklýmý
Oyalamaya koyulup “nasýlsa sabah olacak” diyordum içimden
Sesimi kendimden saklýyordum
Gözlerimi kapatýp
Ve
Güneþi hayal ederek “doðacak” diyordum
“Güneþ yeniden doðacak”