Sana gel desem,
gelir miydin?
Kýr çiçekleri ve beyaz papatyalarýn donattýðý,
mis gibi bir yayla düþün mesela,
Sarýalan sýrtlarýnda.
Yanýbaþýmýzdaki dereden,
su sesleri gelsin,
çam aðaçlarýnda cývýl cývýl kuþlar
yeþilin binlerce tonu etrafýmýzda...
Ne egzoz kokusu, ne kömür dumaný,
ne trafiðin ölümcül stresi,
ne de birbirine nefretle,
ve olanca güçleriyle baðýran insanlar...
Sadece sen ve ben,
ve tertemiz doða...
Salýncak kursak mesela aðaçtan aðaca,
masamýzý donatsak,
sen mangalý yaksan,
ben salatayý hazýrlasam,
alkollle aram iyi deðildir ama,
hadi hatýrýn için,
birer bardak da bira!
Masaya otursak,
gözlerimin içine baka baka,
olmuyor sensiz!
desen bana,
yanýbaþýmda...
Akþamýn karanlýðýna karýþsa gülüþlerimiz,
doða susmuþ,
sözlerimiz kayalara çarparak,
bir bir bize yankýlansa.
Rüzgar hayran hayran yanýmýza yaklaþarak,
iliklerimize dolsa.
Papatyalar tac olsa saçlarýma.
Anlýyor musun beni,
doðanýn efsunlu
ve bakir yeþilliðinde,
görmek isterdim seni,
ve görmeni,
seni ne kadar çok sevdiðimi...