özgürlüğünün sınırları içinde sevdim seni..

kalýrsan..
yedi veren hasret çiçekleri açacak yürek bahçende
kalýrsan...
yanýmda ve uzaðýnda
yaðmur bildiðimiz gibi de yaðmayacak biliyorsun ki
hiçbir fýrtýnada bilinçlide devrilmez topraðý aþk bellemiþ kökler
kýrýk kelimelerim ile düþüyorum yüreðine
kýrklar gibi bir avuç suda aþk bebeðimi
kalýrsan...
senle hiç yatmadýðým yataklardaki düþsel parmak izlerin
arzu dolu tutanaklarda buluþacak
eþgali gözünün rengine kesik
ve bil ki sevgili; yüreðindir suç ortaðým
aslýnda sana dokunmayalý
sana hiç dokunmayalý
hiç ama hiç dokunmayalý yüzyýllar oldu ki
sensiz geçen bir salisenin bir yýla tekamül etmesi de ondan
kalýrsan...
sarmaþýk güllerine bulaþmaz mý sandýn kokusunu baharýn
kalýrsan...
bize yakýn/bize uzak/bize tuzak gecelerde
tenine deðen ilk kelimemde
kekeme olacak kasýk aðrýlarýmýz ki
birikecek hecelerimiz kasýklarýmýzda patlamaya hazýr bomba gibi
kalýrsan...
hasretlik güz
gül dalýnda diken batmadan acýtmadan
an/sýzýn
kanamak/sýzýn
kalýrsan...
yýkýlacak ördüðün duvarlar ve yakýlacak kentler ki
ihtilal hazýrlýðý yapacaksýn
gecene beni sakladýðýn, sabahý yasakladýðýn anlarda
koklamadýðým saçlarýna hasret düðümleri atacaksýn tel tel
kalýrsan...
sana adam gibi sevmenin
bin asýrlýk ömürlerin
sevda tadýný yaþatacaðým
kalýrsan...
bulunduðun noktada
sevdadan birikmiþ günlükler
gün ýþýðý görmemiþ kelimeler amade olacak varlýðýna ki
kelime kelime
he-ce..he-ce tenine dokunacak parmak uçlarýmdan önce
biliyorum/biliyordun...
sana hasret zamanlarýmdan sýzýp,
sinecek beklentilerimin tortusuna iki göðüs arasýndan sýzan kokun
kumu çekilecek ýslaklýðýnýn ki
zifir gecelerde kara bir çöküþ olacak yokluðunun etkisi
incecik delikten geçer gibi zaman
ve ben tün/ellerde
kýsa soluksuz filmler gibi yürek perdene yansýyacaðým senin sevgili ki
seni özgürlüðünün sýnýrlarý içinde sevmiþ olmamda ondandý hani
þimdi sus/pus ol geceyi sana yazdýðým anlarda
rüzgarý deðerken tenine kayýp zamanlarda
biliyordum ulaþýlamayacaktýn
ve biliyordum
raðmen
hep olacaktýn..





(...)
Sosyal Medyada Paylaşın: