Sobanýn yanýna serilen yer yataðýnda Alevlerin dansý yansýrken yüzüme Üstündeki güðümün kaynama sesine Uyum saðlamýþken nefesim Uykuya esir düþerken gözlerim Kulaklarýmda çýnlayýp Gecenin karanlýðýnda çýðlýk çýðlýða Výzýldarken kurþun sesleri Ayný yataðý paylaþtýðým Halamýn kýzýna sarýldým medet umarcasýna Oda duymuþtu Fýsýltýyla konuþup beklemeye karar verdik…
Kurþun seslerinin yerini ayak sesleri aldýðýnda Gecekondumuzun penceresinde belirdi gölgeler Üç dört basamaklý olan merdivenleri çýkan adýmlarýn sesleri Dört tarafý açýk sözde balkon görünümlü Tavanýnda asýlý sepetin içine Bir el uzandý sinsice Kayboldu yýldýzsýz karanlýk gecede…
Ayný odada yattýðýmýz kuzenlerin horlama sesleri arasýnda Korkudan lal olmuþ dillerimizle titriyorduk öðlece Sonra derin bir sessizlik…
Acaba bir rüyamýydý görüp duyduklarýmýz? Yoksa hepsi gerçek miydi? Birkaç kadeh aslan sütü içen kuzenler Bu yüzden mi duymamýþtý?
Çok geç deðil Daha iki, üç saat önce bahçesindeydik gecekondumuzun Taþlarla çevrelediðimiz ateþin Etrafýna toplanmýþtýk Özgürlükten, eþitlikten Mücadeleden, insanca yaþamaktan Deniz’den, Mahir’den, Yusuf’tan, Hüseyin’den Emekten, emekçiden Vatanýmýzýn sinsi düþmanlardan kurtulmasý gerektiðinden Bahsetmiþti kuzenlerim Saz çalýp, türküler söylemiþtik Ne çok þey öðrenmiþtim o gece Nasýl mutluydum…
Baþkentin dört semti Abidinpaþa, Tuzluçayýr, Natoyolu ve Akdere Aðýtlar yakýyordu gün aðarýrken Bir ananýn feryatlarý yýrtýyordu yürekleri Komþu gecekondunun kapýsý çamurlu ayakkabýlarla doluydu Bir çift ayakkabý çamursuz duruyordu en köþede Sahibinin kaný pýhtýlaþmýþtý üzerinde…
Düþünceleri farklý olan bir kardeþinin eliyle Kýyýlmýþtý canýna cahilce Suç aleti silahsa sepetin içinde…