kibirli yalnýzlýk
II
gözleri buðulu bir çýðlýkla baþlat
irkiltene kadar yor aklýný
nihayet bulduðunda nefesi sen de öl
öl gözlerinde ki kiri/
bu sabahta sebeptir yeni bir aþka
belki ölmeyecek kadar bir soluk bahþedilmiþtir
içinin gürültüsünden uyumadýðýn gecede biriken
kalbi selim bir umut vardýr belki
havsalasýnda duasý olmayan kadavralýktan
kimse alýkoyamazken irtifa kaybeden iyilikleri
bilirkiþi raporlarýndan çýkaran hain
hain ki sayýklatýr uzun soluklu imdatlarý
dünya kara cehenneme dönüþene kadar
bir narýn nuruyla hilkatlenecektir belki
iyiler meclisin de hükmedilen
koyu yalnýzlýðýn yekpare gövdesine asýlý
bir muallaka þairi hizasýyla
ama hak ama gerçek
simasýyla baðýþlanan mutluluk gibi
maval okuyan adamdýr belki
belki sahipsiz bir yorgunluðun alameti
iliðine kemiðine kadar hissedilen
iri bir susuþtur
þimdi kýz bir kadýn deðilse de henüz
ana da avrat da olamayacak kadar hayasýz
bir titremeyle tekellüm ederken irinli diliyle
çok ciðersiz bir dölden peydahlanýp
harami yuvasý bir rahimden fýþkýrýp
en hamasi ifadesiyle fýrlamadýr
hayatýn göðsüne saplanan
beklisi de olmayan bir kefarettir
birilerinin günahýna
mavinin ibresi kabardýðýnda “ihanet”
göðün içine doðru salýnan salýncaktýr
hiçbir müfteri; sesi kadar renk veremez
havayý topraðý ve suyu kirletmeye
ve umudu per periþan edip
ölümü istetemez adama
aklý kalbi ve kavliyle kirlettiði kadar
inançsýzlýðýný söyleyemez