Kalabalýk insan yýðýnýný karþýsýna alarak konuþtu:
“Rüzgâr sizden ayrýlmamý söylüyor! Gerçi ben rüzgâr kadar aceleci deðilim, ama gitmeliyim… Ellerini göðe uzatmýþ güleç yüzlü çocuklar baþka zamanda, baþka mekânda beni bekliyorlar. Gitmeliyim…
Biz, hep en yalnýz yollarý aramýþýzdýr, gün bitiminde yeni bir güne baþlamýþýzdýr da; hiçbir þafak gecenin battýðý yerde bulamaz izimizi ve bizler, sarýldýðýndan ayrýlamayan bitkilerin tohumlarýyýz kendimizi rüzgârýn kollarýna býrakýrýz da; dalga dalga savurur bizi yeryüzünü, adýmlarýnýzda dolaþýrýz haberiniz olmadan…
Gecenin sessizliðinde yollarýnýzda gezindim ve ruhum evlerinize girdi yüreklerinizin vuruþlarý benim yüreðimdir soluklarýnýz benim yüzümdedir hepinizi hepinizi biliyorum çatýlarýnýza yaðan yaðmur bendim kimi zaman ýþýkla ýsýtýrdým sizleri kimi zaman da soðukla üþütürdüm mutluluklarýnýzý ve acýlarýnýzý tümden bildim uykularýnýzda gördüðünüz benim düþlerimdi daðlar arasýndaki bir göl gibi aranýzdaydým. Ýçinizdeki birikimlerin, dolambaçlý kývrýmlarýn ve hatta aklýnýzdan sürüler halinde geçen düþüncelerin tutkularýnýza yansýmalarýný gördüm. Benim sessizliðime; çocuklarýnýzýn sevinç çýðlýklarý karýþtý bir de genç yüreklerin özleyiþ nehirleri…
Siz bilemediniz, kahkahalardan daha tatlý ve özleyiþlerden yüceydiniz, içimin derinliklerinde bitmeyen bir þarkýydýnýz ki; hâlâ öylesiniz bilemediniz…
Varlýðýn senfonisinde; naðmelerinizle sessiz hýçkýrýktan baþka bir þey deðildiniz beni sarmalayýp içine alan hücreler ve sinirler bütününden baþka neydiniz. Sizin yüce oluþunuz o yüce varlýðýn nefesinizde olmasýndandýr O’na sarýldýðým içindir ki, sizlere de sarýldým ve sevdim,
Daha dündü ki sizlerle düþ’te buluþmuþtuk kendi yalnýzlýðýmda bana türküler dinletmiþtiniz ben de sizlerin özlemlerinizden gökyüzüne bir kule kurmuþtum umutlarýmýzýn ve sevgilerimizin mabediydi ama artýk uykumuz kaçtý ve düþ daðýldý üstelik þafak çoktan bitti, ayrýlmalýyýz…
Aranýzda geçirdiðim günler kýsa ve özdü sizlere söylediðim sözler ise daha da kýsa ve özdü. Sesim kulaklarýnýzda solgunlaþtýðýnda, sevgim anýlarýnýzda kaybolduðunda aranýza tekrar döneceðim, çaresiz olduðunuz bir zamanda daha donanmýþ bir yürek ve ruhla dudaklarýnýzdan yeniden konuþacaðým.
Bekleyin beni; sularýn yükselip alçalýþýyla geleceðim gerçi kahkahalarýnýz beni gizleyebilir ama gözlerinize saplanacaðým ve boþa çýkmayacak arayýþým… Ýþte o zaman soluðun gel- gitlerini hissedeceksiniz o zaman eþyanýn ardýný göreceksiniz o zaman sessizliðin haykýrýþlarýný duyacaksýnýz kelebek kanadýnda gülücüklerinizle uçacaksýnýz…
Ben sadece sizlerin düþüncelerinizde þekillendiremediklerinizi gönüllerinize çizdim yeniden aranýza döneceðimi unutmayýn. Çok kýsa bir süre geçecek ve özlemim yeni bir vücut için toz ve köpük toplayacak çok kýsa bir süre geçecek ve bir kadýn bana gebe kalacak yeniden aranýza döneceðimi unutmayýn.
Bulutlarýnýzý araladýðýnýzda ýþýðýnýz olacaðým.
Ellerini göðe uzatmýþ, güleç yüzlü çocuklar baþka zamanda baþka mekânda beni bekliyorlar… Gitmeliyim…”
Dedi… Ve gitti…
…
Birden garip bir uðultu ardýndan bir kasýrga koptu, evler, yollar toz bulutundan görünmez oldu, hortum, kuru dikenleri, kumlarý bir bir içine yutarak bir girdap gibi dönerek yükseldi
Ve insanlar vaveylaya soyundu:
“ Kýyamet mi kopuyor nedir!... Aklýmýza, gönlümüze giren bu uðursuz nedamet de nedir Gitti… Sevgimiz gitti, umudumuz gitti yüreðimizi yakan alev söndü, yolculuðumuz buraya kadarmýþ visali göremeden yarý yolda bitti… Aðlayalým þimdi ölü bedenlerimize… Güneþ kim bilir ne zaman doðacak þehrimize…”
Yaþlý bir adam ölü bedenlere haykýrdý:
“Bu ne ilk gelen, ne de son gidendir O’nu ararsýnýz; biliniz ki O yüreklerinizde, taþýdýðýnýz ruhla yaþarsýnýz; ancak bedenlerinizde…”
( Kelebek Kanadýnda Umutlar...)
Sosyal Medyada Paylaşın:
M. CÂN GÜNDEDE Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.