her þeyi yarým býrakarak baþladýk otantik gülüþlerimize
hudutsuz sevgiler çizildi aþkýn coðrafyasýna
yarýsý kýrýk,yarýsý üþengeç meridyenler gibi
bulut kaçardý gözlerimize,aðlamak deðil
soyut bir ýrmaðýn kenarýnda demlenirdi hýçkýrýklarýmýz
ç’aðlayanlarla düet yapardý kirpiklerimiz
ve güneþ yýkanýrdý sararan göz yaþlarýmýzla
paslý jiletlerle tehdit ederdik bileklerimizi
aþka bulanan eritrosit, pýhtýlaþmýþ kanýmýzý akýtýrdý
kýrýlgan damarlarýmýzdan
kurþun kalemle vururduk turnalarýn ayaklarýný
kýsacýk bir diyalog olurdu anlattýklarýmýz
kanatlarýna asarken çýðlýklarýmýzý martýlarýn
caiz olmayan türküler dilimize pelesenk olurdu
aþk’þam saatlerinde
dengbejler suskun aðýtlar yakarken aþkýmýza
þimdi hangi yaraya kabuk olmak için ki bu çaba
her gece sevdanýn ayaklarýna prangalar vurulurken
þair kemikleri çýkýyor yürüdüðümüz topraklarda
dilimiz ketûm,
yana yana demlendik zerdüþt ateþinde
nar kadýnlar sonbaharý çaðýrýyor
gözlerine aðlýyoruz
külünden çoðalýyorduk,aþkýn bulutlarý üstümüzde gölge
destursuz acýlar dikilmiþ tenimize
yanýk türküler yaktýk, kadavralarýna kadýn þairlerin
pansuman saatlerinde kaybolmuþ yara þimdi ellerimiz
avuçlarýmýza kýrýk yelkovanlar batýyor
iki iklim farkýydý kollarýmýz
lacivert akan mürekkebimizde
reçetesi yazýlmaz kangren þimdi gözlerimiz
ve acýsý unutulmaz yaþadýklarýmýzýn gözünde
kimyasý bozuk þairlerin simâlarýna aðladýk
birlikte yanýk mektuplarý savururken beþinci mevsime
olay mahâline döner her þair
ölürken þiirleri sýrtýna yüklediði harflerden
aðlayamýyorduk artýk o þairlere
sadece
-gözlerimiz boðuldu gözyaþlarýmýzla...