on üçtü, on yedi en az bir yerinden devrim sesleri aðaçlarýn kokusu garip bir yol uzun uzadýya, bir nidânýn eseri…
özgür olan insandýr – toprak deðil! kuytusuna atýlan bir kuyu, uçurum gibi gözlerle, inançla, vicdânla gömülen yere, çiçekler bile utanmýþ solmuþ kendilerince.
güzel çocuklar! suyu sudan önce bilen çocuklar kuruyamazlar! denizlerin dalgasý halklarýn sayýsýzlýðý bitiremez ki rüzgâr fenâ bir sandalý…
kemik yaþým yok, ruh yaþýmdan beri ama dünya dediðin gayya, rûyasýný göremeden ölenlerin yeri –ki ölümler, halka açýk yerler(!)
aralýk, tutulmuþ bir kapý giren çýkana, çýkan girene bir ezberin bozulduðu cesur alkýþlar ve ýslýk, bütün zarlar yok edildi sevdâlar geldi arkasýndan…
geldiler, kötü iþleri bozmayý seçip bizler ardýndan, bizler ardýndan gideriz büyük çocuklar öldüler; cennetten bize yer tutmak için!
Payanda
Sosyal Medyada Paylaşın:
Payanda Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.