Gazzenin arka sokaklarýnda bir çocuk
Soluk soluða koþuyordu
Ve ellerinde
Horoz þekeri gibi ölümü tutuyordu
Suspus konuþkan dillerim
Çöller kadar sessiz kelimeler
Gelip gidiyor dilimin ucunda esmer elli çocuk
Kudüs kirpiklerimde, Küllerinde kývranan sancýlý bir Anka bu gece
Ansýzýn çýkýp gelince siyon yýldýzý, dayayýnca arsýz dudaklarýný
Çocuklarýn masum dudaklarýna, söküp alýnca iliklerinden bütün masallarý
Ýki mýsra arasý bir þiire sýðýþabilir diyorlar Ç o c u k ve B a r u t
Yaþayan ölüler þehrinde K a n akarken O l u k oluk
Vicdanýma K a n sýçramadý ki diyor insanlýk
Utanç içinde gölgelere saklýyor kendini aydýnlýk
Sýrtýný sývazlayýp ipin ucunda sallanan kelebeklerin
Köküne kibrit suyu, Ýnsandan önce ö l d ü insanlýk
Söyle bana
Þimdi sana maviyi kim anlatabilir e s m e r elli çocuk
Vahalar küçük bedenlere dar gelecek tabut bu gece
Tövbe çukurlarý kazýyor ironik merhametle kendi bedeninde
Aðlama yavrucaðým Ýncinir kirpiklerin yanar tutuþur Filistin
Siyah avuçlarýnda ana rahminden kopardýðýn kan
Ebabil pençesinde n u r senin " parmak uçlarýn "
Sakýn u t a n m a , saklama yavrucaðým
Kara olur elleri, kaderi kýrýlmýþ kalemle yazýlan çocuklarýn
Bak Davudun dudaklarýnda þaha kalkmýþ Allahû Ekber
Semâda secdeye durmuþ küçük ölülere aðlayan melekler
Çiçek açmýþ musallada kara sabun kýrýntýlarý, kuru güler gibi
Yedi kollu þamdan evleri aydýnlatsýn diye mi öldün sen
Þimdi aydýnlýðý sana kim anlatacak esmer elli çocuk