belki de tenezzül etmeme hastalýðýndandýr her hayal gücü
niyetler kýrarken belini o zalým hayratýn
bakarsýn çingenelerden biri olarak ölmüþüm
sahte süsleriyle nice kadýnlar red’dilesi aþklar sunarken
reddedilmesi artýk kül savrulmalarýdýr kapanacak gözler
gündüz yaþam satarken, gece ölüm pazarlar
sokak aralarýnda ilk mutluluk, kevaþenin tüylü þeftalisi
bir mum yakarým
ben yanmadýðýma aðlarken
kül olduðumu söyleyenler çýkar karþýma
hep tartýþýrýz sonra
hep atýþabiliriz
sonra da aðlayabiliriz
ki ölenin arkasýndan ne söylesen hep boþ aslýnda!
basit cümlelerden, basit evler yaparýz
ne sanat, ne kat kat apartman, ne de sükse bir manzara
toprak ananýn göðsünden emerken her nimeti
sen eteðini çekip, uzatýrsýn topuklarýnýn gölgesini
hiç topuklu giyemediðimiz için dosdoðru yaþarýz tali ayrýlýklarda
örneðin, bir mumun alevinde üç saniye dahi tutamazken avuçlarýmý
bir cehennem týrmanýrýz koca dünya
cennet haçseverlerin kerhanesi
fasýl miladýna koyulmuþ iki bin on iki kehanet masalýnda
bakarsýn, kuyu dibinde oturup da
tembellik edip, kovayla su çekmeyenler iken
yaðacak yaðmurun sesiyle imana geliriz yeniden
ki çöl de olsa
ki yansa da yürekler
elbet yaðar bir gün rahmetten katreler
sonra bunlarýn hepsi bir çocuðun hayalgücüdür diye
bir çuvalýn içine koyup
yakarlar tüm oyuncaklarýmý
oysa ben, artýk kül olup savrulmuþumdur
avuçlarýnda.