DÜŞ YUVASINDA YENİDEN DOĞUŞ

Nasýl yapýþmýþsa yakasýna doðanýn,
Dal yuvasýndan ayrý, düþ poyrazýn azý diþlerinde
Ne çok kuþ, ne çok gözyaþý
Ve toprak ölüm döþeðinde
Tapusunu rehin almýþ gibi çamlarýn
Açýlýr kapanýr kapýsý altýnda gök kubbenin
Kýþkýrtýcý kokular, bir tat ve bir dokunuþ

Yanýmda vefakâr dostlarým, yüzüm eylül güneþi
Geçip gidiyoruz ezber bozar gibi üzerinden
Kýzarýp solmuþ yaprak sürüsünün
Etekleri mor benekli, çehresi boz kar tepesi
El deðmemiþ masumiyet taþýyor.
Dað üstünde dað
Kim bilecek hüznün yeþille sývandýðýný
Sesten uzak, gürültüden, ýþýktan

Býrakmaz ki yazsam
Ýsyanýmý, yenilmiþliðimi
Yürüsem Maþukiye’den Hüt daðýna
Yelkenler telli pullu kanat açacak.
Yaldýzýný dökecek kuyruklu geceler

Ýçimde anlatýlmaz bir heyecan var.
Yüreðim hayal gücüyle sarýlý bir yumak
Usulsüz uykular düþse omuzlarýma
Su mavisi ýrmak olsam, taþsam…
Þiþip þiþip öksürecek umutsuz þiirlerim

Bir telesiyejin ak kanatlarýnda
Karadan uzak ve yýðýn üstüne yýðýn
Sis karþýtý ev uzuyor kirpiklerimden
Çýrpýndýkça batacakmýþ gibi, battýkça çýrpýnan
Korkunun fýþkýrdýðý buz havuzunda
Yüreðim can çekiþiyor uzadýkça kendini kýsaltan

Ýnsan kurduðu düþe benzer ya öyle bir þey
Ve dilinden dökülen sözcüklere
Söyle! Ne anlatýr þarkýlar?
Zaman, avuç içinde buruþmuþ kaðýt parçasý iken
Geçip giderken acýmasýzca,
Sadece sendin beklediðim.
Bir kuþ ninnisi ve bir de çam uðultusu altýnda

Þimdi ýþýðýmý denizden kapýp götüren saraylar
Dað gibi hüzün saðýyordur ýhlamur çiçeðine.
El sürmeyin durun! Arkasýnda bir beyaz yel
Ateþkes ilanýnda
Bükerek belini kara nehirlerin
Sanki dünyayý yeniden var edecekmiþ gibi
Kurtaracakmýþ gibi düþlerimi kýzýl yaralardan




Sosyal Medyada Paylaşın: