Yastýðýmýz taþlardý kuru yer döþeðimiz
Rüyalarda tutunduk gördüðümüz renklere
Dörtnala at sürdüler, kýrýldý beþiðimiz
Zamaný tutamadýk baðlayarak denklere
Gün ertesi deðil de, günün ta kendisiydik
Alnýmýza doðrulan ateþli silahlardý
Sanki biz bu milletin en son ikindisiydik
Sabahlarýn sisinde sökülen iflahlardý
Erguvan umutlarýn yaprak döktüðü kýyý
Dalgalarýn yýktýðý yar duvarý bizlerdik
Yine dalýp düþlere duyup eski þarkýyý
Þafaðýn atacaðý sabahlarý özlerdik
Geceyle gizlenerek umuttu perdelenen
Umut; bu çaðda, yerde, en deðerli gömüydü
En çok güven duyulan her zaman da elenen
Namertler gülüyor ya bu merdin ölümüydü