ESKÝ DOKUNUÞLAR...
Dað deviren hasretlerin un ufak hatýralarý yuvarlanýr
Taranýr ortalýk yaðmurun topraktaki kokusuyla
Buram buram tenin kokarken yürek evimde çatlar çatýlar
Kýrýlýrken tüm gönül pencereleri
Kuraklýðýn hüküm sürdüðü ayrýlýklarda sel akar pencerelerden
Yüz görümlüðü olur eskiden çekilmiþ çekingen resimler
Delik deþik edilmiþ bulutlardan düþerken ellerin
Ne de güzeldi parmak uçlarýndaki sýcaklýðýn
Eski seviþmelerin tortulu terleri beyazda örselenirken
Dalgalandý yine çarþafýndaki deniz martýlarýn masumluðunda
Derin bir mavinin dalgalarýnda çarparken yürek kýyýlara
**
Tanrýlardan ateþ çalýnmýþ bir sahil yandý
Tüm melekler gönülden vurulurken
Tüm gemiler sustu öldürülen martýlarýn sinesinden
Kelebeklerde dünden öldürüldü kanatlarýnýn ortasýndan kýrýlarak
Her kayan yýldýz kurþun saçýmý yosunlarý vurdu önce
Ve yakamoz düþtüðünde denizde ayine çekildi deniz feneriyle
Her yer karardý iþte sen giderken buralardan
Topal kalmýþ yengeçler de kaldý bu kumsal ortasýnda
Islanýrken kum saatleri derinden bir mevsim sarý kanadý birden
Bir yaðmur kirpikten düþtü bakarken dýþarýdaki saðanaða
Bir yaprak düþtü bir saniye saatlerden
Üþürken gazeller ortalýkta bende oradaydým
Fitili düþmüþ bir gaz lambasý söndüðünde
Ýkimiz birden kör olmuþtuk kararýrken ortalýk
Her þey karanlýktý kömür gibi dumaný çýkarken bacalardan
Yandýk üþüdük ve özledik ayrýlmasak bilmeyecektik bunlarý…
Ve de eski seviþmelerin izindeki ten kokusundaki terin tenimize yapýþtýðýný...