hep beraber biniyoruz, Kaf daðýnýn ardýna gideceðimiz vapura güverte bize emanet bu gece, aldýrmak yok yaðan yaðmura. üstelik burasý, her yönden kesiþme noktasý, bütün rüzgarlarýn fýsýltýlarýndan anlýyoruz bunu ve sakalýmý öpmesinden saçýnýn, bir de çarpýntý, yürek daralmasýndan…
çaylar geldi, dumaný dem rengi, ama simit yok yanýnda ne çare o dem rengi hasret ki, dumaný deli bir çentik olur yeni hasrete. ,
(“biraz” geçiyor, ne bir martý var gökyüzünde ne de gökyüzü)
derken bir ses geliyor derinden, vapurun kaptanýndan olmalý siz neden böyle geç kaldýnýz diyor bize, bu vapur çoktan kalktý. o an bir buruk sancý güvertede, hani dokunan olsa aðlayacaðýz anlaþýlan sabah güneþini gene, ayrý þafaklarda karþýlayacaðýz, yanarken içimiz, ayný yangýnlardan…
mahmuz yemiþ yaban atlarý sanki, bütün çaðlayanlar alabora bu vapur alabora, Kaf daðý saklýmýz, yeni yaðmurlar buðusunda.
* * * ve sonra, yaðmur sesinin kýrbaç gibi dýþardan þakladýðý bir gece: -bitecek mi, hasret sýnýrýnda tuttuðumuz bu nöbet? -dünya yüreklerimizden büyük deðil sevgilim, bitecek bir gün, bitecek elbet...
Cevat Çeþtepe
Sosyal Medyada Paylaşın:
uzungemici Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.