kibirli yalnýzlýk
I.
benzersizliðe soyunup / ýstýraplarýndan
çýrýlçýplak ve çýðlýk çýðlýða bir sukutla
elini elinden býrakýp aklýný yüreðinden
koy yüzüne umudun yükünü
al git ipsiz sapsýz kavgalardan niyetini
sür gel garipliðin bereketliliðine
iyi pehlivandýr zaman denilen yiðit
oyun tutar oyun kurar içinde tanrý
mürai bayraklarý dalgalayan rüzgarý
suçlama efelenmeyen haklýlýðý
bu dem uykusuz kelimelerin sersemliðiyle
sözlenecek þiirdir belki de
belki gövdesiz kavgalarýn kanattýðý
deðersiz bir acýdýr ya da
ama aynýsýz aynalarda yüzünü tutaný
yalnýz belleme ey tanrý
kaderli bir söz sultanlýðý yok
hayýrlanmýþ bir yaþanmýþlýðý da
kaðýdýmýn ve önümde ki kirli duvara
yaslanmaktan arlanmayan masanýn
benim kadar yorulmuþtur sanýyorum
kasette çalmakta olan þarký
ve bu kasavetli manzaraya
yine beni yakýþtýrma ey tanrý