Çingene kýzýn dansý.
Bir ateþ vardý meydanda,
kýzýl alevler gökyüzünü sarmýþ,
sanki bayram yapýyordu semada gizlenen yýldýzlar.
Ateþin etrafýnda coþkulu dev bir halka,
AYÝN GÝBÝYDÝ o anki yüzlerde,
huzurun yaydýðý yedi renk dalga.
Sarý elbisesinin inecik beline sardýðý,
bembeyaz kuþaðý ile,
harkulade bir kýrçiçeði gibiydi,
hatta dalýnda görkemli bir papatya...
Öyle orada,
kendiliðinden, usulca ayaða kalkarak,
yavaþça dönmeye baþladý.
Beline inen, kumral ve gür saçlarý,
elindeki zillere her dokunduðunda,
yýldýzlara çarpýyordu sanki,
kývrak oynayýþlarý.
Gözleri koyu kahverengi,
sanki iri ceviz taneleri gibiydi.
Bakýþlarý, adýmlarý ile ayný tempoda,
zillerini her çalýþýnda,
alevler çýkýyordu,
týlsýmlý notalardan,
Dilinde eski bir Romen þarkýsý,
görmüyordu dünyasý sadece raksýydý o anda.
Mutluydu göçebe hayatýnda,
güzel çingene kýzý.
Yemyeþil çimenlerde ahenkle dönerken çýplak ayaklarý,
titriyordu sanki zemin,
her bastýðýnda.
Bu; çingene kýzýn ,
ateþle dansýydý,
özgürlükler coðrafyasýnda...
Nilgün Çakýcý/Bursa
19.11.2007/10.33
------------------
terazibursa.blogspot.com/