hiç okunmamýþ bir kitap gibi bakýyor duvar, yanlýþ yönü gösteren bir pusula gibi zaman. yapraklarýna resmini çizdiðim bir sonbaharý leðene koymuþlar küçük çocuklar oynasýn diye.
büyük çocuklar seviþirler yalnýzlýðýyla her gece.
bavulun ölçülerini almaya geliyorken terzi, akþam olmuþ mu, olmamýþ mý bilmiyorum bakmýyorum perdeler kapalý bilet, dün sabahtan kalma bayat bir çay gibi daha erken bir eskilik bu ruhun, diyor.
su gibi gezginim çýðlýðým kuru hapis.
zakkum yetiþiyor omuzlarýmda, gemiler takýlýyor balýklarýn ayaklarýna. hiç solumamýþ bir rüzgâr gibi deniz, doðru sözü söyleyen bir köy gibi dokuz.
martýlardan kovuldum çok çirkin simit.
yatmadan önce tanrýyý fýrçalarým hep gökyüzünün etleri arasýna sýkýþan yýldýzlarý çýkartýrým damarlarýma bakýp süzülen isimleri seyredip sigaramý bir delinin kanýyla yakarým.
ah, çorabýmý giymeden çýktým kirliyim sevgiyim neyleyim, hayat üzerinde ölümle duran cambaz gibi gerginim
artýk sadece ýþýðý aramaktan baþka derdi olmayan bir göl-geyim!
Payanda
Sosyal Medyada Paylaşın:
Payanda Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.