Zulmetin yaðmurlarý oluk oluk,
Bugün çok kýrgýným sana,
Bütün fiyakalý aynalarý kýrdým,
Tütünlü limanlarýn kalbine kýymýklar girmiþ…
Dumanlý gözlerinde bir lir çalýyor,
Marmara boðazýna bir simit parçasý attým,
Martýlarýn anaforunda gezinsin diye,
Yine beyazlarý çekmiþsin üzerine,
Yüzündeki saflýðý kapatsýn diye mi?
Damlalarýnda bir yaðmurun öksüz kaldým,
Bir af duygusu indirdi gözlerime karanlýðý,
Son seferi midir bu aydýnlýðýn?
Dua etme boþuna bugün…
Þimdi Þeker kýz Cady kadar aþýðým sana,
Ayakkabý boyacýlarý fýsýldasýn son baharý,
Zulmetin yaðmurlarý ellerimde gezinir,
Nun olur parmaklar,
Bir menekþe kokusu odamda can bulur,
Avuçlarým þimdi Elif,
Sessizliðin trabzenlerinde boþluða uçarým.
Kanatlarým yok…
Genç Elif’in intiharý yarým alýr, “sustukça”
Fareli köyün kavalcýsý bir anda yalnýzlaþýr.
Elif’in yarýmlýðýnda.
Zulmet yaðmurlarý þimdi yaðýn sol yanýma…
Nuh’un hayat aðacýndaki güvercinler çift,
Ama zulmetin kaftanýnda günahkârlar tek,
Teklik telaþýmda kelimelerim kilitli…