BİDâYETTE NOKTAYDIM, NİHâYETTE YOKTAYIM
Onsekiz bin âlemin, bidâyeti noktayým.
Zaman bende inþirâh, nihayette yoktayým.
Uzatýnca KUDRET El , beni boylu boyunca,
Sonsuza ulaþýrým, hattýmýn yollarýnca.
Bir ân’da toparlayýp, dürer beni ân, bir an
Seyirtir yelkovanlar, bîtab düþer el amân
Gayblarýn âlemleri, fenânýn nefesinde
Zaman ân’dan sýyrýlýr, Vâhid’in “kûn” sesinde
Elfü elfi zamanlar, Rahm’inde gebe ânýn,
Rûh ve gönül demlenir, Tek NÛR’un hüzmesinde.
ULÛHÝYYET sýrrýyla, aynalarda us ve rûh,
Ta’lîm eder ESMÂ’yý , sohbetin telvesinde.
AKL-I KÜLL hayrân olur, LEVLÂKE’li nidâlar,
Yankýlanýr MELEKÛT, MUHAMMED nüvesinde.
Zaman ân’a tebeddül, dem bu dem faslarýnda,
Neþe-i ulâ coþar, “ Kâlû belâ sesinde.
KUR’ÂN neþ’et FURKÂN’dan, HAKK gelince yok bâtýl
Zâil olur zulmetler, âfâk ve enfüsünde.
Sevim’in kýrýk incileri Bidâyet: Baþlangýç…
Ýnþirâh: Açýklýk, ferahlýk…
Ân: onsekiz bin alemi kendinde toplayan nokta…
Fenâ: Yokluk…Fânî olmak, yok olmak…
Nesnelerin, sufînin gözünden silinmesi…
Vâhid: ortaðý, misli bulunmayan BÝR TEK ZÂT’ýn ismi…
Kûn: Arapça“Ol” anlamýnda bir emir kipi…
Elfü elfi zamanlar : Binlerce zamanlar
TEK NÛR : Âlemleri nurlandýran, dilediðine nûr veren TEK ZÂT olan ALLÂH…
ULÛHÝYYET: Arapça Ýlah" kelimesinden türemiþtir, ilâhlýk…. Kendisine itaat edilen ma’bûd anlamýnda..
Akl-ý küll:..Tüm akýl.. Tabiatta görülen umûmî âheng..
LEVLÂKE : Levlâke levlâke lemâ halaktu’l-eflâk” Yani Allâh (c.c) nün Rasûl’une muhabbetle “Sen olmasaydýn, sen olmasaydýn yaratmazdým kâinâtý) “ hitabý.
Melekût: Sözlük anlamý olarak izzet, saltanat ve büyüklük" anlamýna gelen melekût, Kur’ân kavramý olarak da Allah’ýn mülkü, hükümranlýðý ve âlemdeki nizamý demektir.Rûhlarýn ve meleklerin alemi…
Nüve : Çekirdek. Hücre. Bir þeyin esasý özü..
Tebeddül : Deðiþim, baþkalaþým.
Dem bu dem : “Dem bu demdir” sözü, âfaký enfüse, yahut ân’ý zamana getirmek demektir. *Neþe-i Ulâ* bu demdir. Kalû-belâ’da: “ Ben sizin Rabb’iniz deðil miyim ” <7-172> sorusuna “ Evet Rabbimiz’sin ” <7-172> diyen ruhlarýn afaktaki o ân’ýný bu güne getirmek, “Dem bu demdir”i yaþamak demektir ki, bunun adý da: “El tutmak”týr. El tutmak, ân’daki: “Ben sizin Rabb’iniz deðil miyim” sorusuna “Evet” cevabýný vermek demektir.
Neþ’et : Meydana gelme , ileri gelme, çýkma , yetiþme
Furkân : Hak ve bâtýlý ayýran.Kur’ân’ýn bir adý..
Zâil olur zulmetler: Yok olur karanlýklar
Âfâk ve enfüs :Arapçada ufkun çoðulu… Allah’ýn Ýlminde yarattýðý sistem ve düzen.. Enfüs ise, birimin kendi Hakikâti, Nefsi, Mutlak Benliði ve bu Benliðin Bilincidir.
Sonuç olarak :
* Özündeki cevheri karartanlar ise enfüsleri yitik, âfakda kalanlardýr. Bunlar solmaya mahkûm bitkiler gibi âfakta biterler.
* Enfüste, efendimizin sýrrýnda ölmezlik vardýr. Kendi afakini bu enfüsün sýrrý ile yýkayabilenler; yani O’nun ahlâký ile süslenenler ölmezlik þehrine göçerler.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.