“kara”
denince dönüp bakan bir derviþ için
cümle gecenin diline düþtüm
derviþ gece
gece derviþ
/kadar kara
ardýmda
uzun bir kýþ gölgesi býraktým
birkaç yaz sarhoþu
günler uçamayan bir kuþ
gibi
içtim de öyle kandým
ateþte eritip sükutu
ense kökümde bir asi damardýr gençliðim
oysa
piyondan vezirlerle kuþatmýþým kafdaðýný
geçmiþine küfreden
þehir delikanlýlarýndan almýþým ben bu sus payýný
dudaklarým
besbelli hep bu yüzden kan/kýrmýzý
kadim zamanlar kadar yalnýzým þimdilerde
ve muðlak
güneþe düþman
mutlak bir hakikat kadar çýplaðým
terk ederken tüm sevileri eylül
camdan kanatlarýyla uçarak
bir kuþ üzgüsünde
biraz nalan
biraz kýrýlgan
melali kalýr zaten her mevsimin
elimizde dolmamýþ keþküldür
günsüz gelen her gün
münbit her bulut
nabzýný tutar göklerin
sessizce ölür
gömülür
gözlerime cennet mekân
hayat ve ölüm
sanki iki cambaz ayný ipte oynayan
içimizde kaynayan bir zehr-i baldýrandýr
/aþktan/
artýk zaman
/ mai /
songülsezgindoðan