Eskidiðini görmek hiç eskimezlerin Aynasýnda asýlý kalmýþ bir çift göz sanki Baktýðým her yerde ellerinin oyunbozanlýðý Tarih neyi hatýrlatýr, neyi unutturur ki Seviþmenin artýðýdýr insan –kendi kilidinde – Bir dili olsa yapraklarýn Yaðmura söylerler ne kadar ezildiklerini
Þimdi yorgunluða döþenmiþ bir kapý Açmaya mý mecâl, çýkmaya mý heyecân Hangisidir rûya, hangisidir hayâl Geciken cumartesi günleri gibi kokunda su var Gün gelir anlatýlýr anlatýlmaz denilen her hâl Üþenir zaman –üþür kendi baþýna –
Gecikmiþim kendime sen gelince Ötesini istemiþim bizden sen bizle Siz orada bir uçkur kuyruðunda talihsiz öpüþmüþsünüz Öyle demiþsiniz bir gece Artýðý olmuþsunuz orospuluðun yalnýzlýða gelmiþken Orada duran, orada dursun artýk demiþim –kendimce
-Þahlandým acýyla bir ölümü daha geçmemek için Sesini duydum baþkasýna deðen sesini Öyle güzel vücudu vardý ki gözlerinin Bakýþýna þahane giyinilmiþ yeni heyecan Beni öldüren o garipsi ân!-
Kadýnlarý solduran güz Adamlarý saydýran hüzün Ah bir de küçücük bir çocuk gibi yüzüm Seviþmeyi öðretmesinler bana!